Sinan Eren

Henüz 25 yaşında. Ama son 5 yılına o kadar çok şey sığdırmayı başarmış ki. Bugün Birleşmiş Milletler?in bile tanıyıp maddi yardım yaptığı, Amerika?nın 4 büyük şehrinde (Boston, Chicago, New York, Washington DC) şubeleri olan bir organizasyonun kurulmasındaki en büyük paya sahip belki de.

 

23 üniversitenin ve 57 öğrenci organizasyonunun üye olduğu, dünyadaki fakirliğe karşı savaş açan bir çok gence maddi olanak sağlayan, MCC?de onları bir araya getiren MCN?nin kurucu başkanlarından Sam Vaghar.

Kendisiyle Harvard?daki konferansta tanıştım. Mütevaziliği sadece görünürde de kalmıyor, mailleştiğim zaman beni ve arkadaşlarımı seve seve kabul etti ve sorularımı cevapladı. İşte Sam ile röportajımız:
Millenium Campus Network?ün kurucususun. Sana bu tarz bir organizasyon kurma ilhamı veren şey neydi?
–       Esasen ekonomist Jeffry Sachs?in ?How to End Poverty? adlı makalesini okuyup dünyada 1.4 milyar insanın 1.20 $ dan aşağı bir gelirle yaşadığını öğrenip bizim neslimizin bu konunun çözümüne katkıda bulunabileceğinin farkına vardığım için MCN?in kuruculuğunu üstlenenlerdendim.
–       MCN?in kuruluş süreci nasıl ilerledi peki?
–       Makaleyi ve ?How to End Poverty? adlı kitabını okuduktan sonra, Jeffrey Sachs?e ulaştım ve New York?daki personeliyle görüştüm. Bana sıtmaya karşı yardım kampanyası yapmamı önerdiler. Brandeis Üniversite?sinde bu kampanya için 5000$ topladıktan sonra arkadaşlarımla bu konuda hep beraber neler yapabileceğimizi öğrenmek için öğrenci liderlerine ulaştık.

–       Motivasyonunuz nedir?
–       Sadece dünyada birçok adaletsizligin olduğunu ve fakirliğin de bu adaletsizliklerden bir tanesi olduğunu bilmek. Genç kuşakların bu konuda üretebilecekleri çok çözüm bulunuyor ve bende gençlerin fakirliğe karşı harekette söz sahibi olmalarını istiyorum.

–       Genç kuşaktan söz etmişken, onları nasıl buluyorsun?
–       Herkesten çok daha fazla fırsata sahip olacaklar. Amerika?da bazı insanlar ekonominin kötü gidişatı yüzünden daha az imkanlara sahip olacaklarını söylüyorlar ama bence teknolojik gelişmelerle, sosyal medyayla, yeni iş sahalarıyla inanılmaz olanakalara sahip olacaklar. Önceki kuşaklardan oranla daha etkin iletisim kaynaklarina sahip olacaklar ve daha global olacaklar. Tabii bizim yarattığımız ağdan da kapabilecekleri çok şeyler olacak.
–       İdeal dünyanızı nasıl tanımlarsın?
– MCN içiçe ve üylerinin cok yakın olarak calıştığı bir topluluk.  Aynı zamanda öğrencilerin yeni pratikleri paylaştığı, yeni ilişkiler kurduğu, global fakirliğe etkili  ve sürdürülebilir çözümler ürettiği ve özetle insanların, karşısındakilerin kültürel arkaplanlarını ve geçmişlerini gözetmeksizin, başka fikirlere saygı ile dinlediği ve kendi fikirlerini sunduğu bir organizasyon. Ve bence başarılı da olacağız.

–       Şu an MCN çok geniş bir ağa sahip. Ancak 5 sene öncesine dönebilseydin neyi farklı yapmak isterdin?
–       Hmm?Bence etkili yöneticilik üzerine daha çok araştırma yapıp insanlara danışırdım. Bu benim deneyerek öğrendiğim bir şey oldu ve tabii çok da iyi bir yönetici olmadığımı öğrendim. Yöneticilikte orta seviyedeyim ancak o konuda öğrenmem gereken henüz çok şey var. Keşke bu işe başlamadan önce bu konuda daha çok bilgim olsaydı.

–       Daha iyi bir yöneticiliklten bahsetmişken, kendini nasıl tanımlarsın?
–       Genelde olumlu ve hevesli bir insanım.

–       MCN?in geleceği için planların neler?
–       MCN modelimiz üzerine daha çok çalışmak ve yeni şehirlerde şubeler açmak. Şu an 4 şehirde şubemiz bulunuyor, Amerika üzerinde daha çok yayılıp bağışları arttırmak, öğrenci liderlerine daha çok maddi katkı sağlamak, yıllık toplantıları genişletmek ve böylece modelimizin gerçekliğini kanıtlamak. Şahsen şu an 25 yaşındayım. Bu işi 30?uma kadar yapacağıma dair kendime söz verdim. Daha en azindan  5 sene daha kurduğumuz yapının kalıcılığı ve devamlılığı hususunda emek vereceğim.

–       Hayatta en değer verdiğin şey nedir? Bu bir kişi, kişisel değerlerin, prensiplerin ya da her şey olabilir?
–       Kesinlikle ailem. Brandeis?dan mezun olup çalışmaya başladığım zaman tekrar evlerine taşınmama izin verdiler.  Onların desteği olmasaydı şu an yapmakta olduğumu yapamazdım, onlara çok şey borçluyum çünkü şu an bulunduğum noktada onların çok büyük katkısı var.

–       Örnek aldığın biri var mı? Ya da kişiliğinde geliştirmek istediğin bir yönün?
–       Hayır sadece kendim olmak istiyorum. Kendimi bu süreçte tanımlamak, daha disiplinli olmak istiyorum, bence bu çok önemli. Ayrıca hayata daha dengeli bir şekilde yaklaşmak istiyorum. İş hayatıyla kişisel hayatı dengede tutmam ve kendime daha çok zaman ayırmam çok zor.

–       Zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim.
–       Ben teşekkür ederim.