Ülkemizde ve Dünyada, Üniversite Eğitiminin Gençlerin “Gelecek Planları” konusunda en ön aşama olduğunu söyleyebiliriz.

 

Gencin seçmiş olduğu meslek konusunda iyi bir eğitim alması ve mezuniyetiyle birlikte o “ünvanı” taşıyıp, mesleğini icra edebilecek olması, gitmiş olduğu üniversitenin ilgili bölümünden diplomasını almasına bağlıdır. Örneğin “Mimar” olmak isteyen bir genç Üniversite ya da bazı ülkelerde olduğu gibi “Mimarlık Okulu” adını kazamış bir kurumun Mimarlık bölümünü başarıyla bitirip alacağı diploma sayesinde “Mimar” ünvanı ile işe başlayabilir, iş başvurusu yapabilir.

 

Toplumda bir yer edinme, bir statü kazanma mutlaka Üniversite tahsilinden geçiyor diyebiliriz. Her ne kadar etrafımızda üniversite tahsili görmemiş ya da bu eğitimi yarım bırakmış olmasına rağmen büyük işlere imza atmış dünya liderleri ve şirket sahipleri görsek de, bunların istisna olduğunu ve genel olarak gençlerin “hayatta iyi bir yerlere gelebilmek için” iyi bir üniversite eğitimi almaları gerektiği herkesçe kabul edilen bir gerçek.

 

Lafı faza uzatmadan, tam da bu noktada, “İyi bir Üniversite Eğitimi” derken tam olarak neyin kastedildiğine dikkat çekmek istiyorum:

 

İyi bir Üniversite Eğitimi derken iyi bir eğitime mi vurgu yapıyoruz, yoksa iyi bir Üniversiteye mi? Yoksa her ikisi birden mi? Önemli olan iyi bir mesleki formasyon mu yoksa üniversitenin adının prestijli olması mı? Hangisi gençlerin atılacakları hayat mücadelesinde onlara daha fazla avantaj sağlıyor? “İyi bir Üniversite nasılsa iyi bir mesleki formasyon sağlıyor” diye düşünebiliriz.

 

Her şey iyi bir Gelecek için

 

Günümüzde İnsan Kaynakları “Kafa Avcıları” uzmanlarına sorduğumuzda gencin eğitim görmüş olduğu Üniversitenin adının, aldığı mesleki formasyon ya da formasyonlardan çok daha önemli olduğunu vurguluyorlar.

 

Biz Hutopia’nın editoryal ekibi olarak dünyadaki üniversite sıralamalarını sizler için analiz ettik.

 

Bu sıralamalarda Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Kanada, kısacası Anglo-sakson ülkelerdeki üniversitelerin üst sıraları doldurduğunu söyleyebiliriz.

 

İlk sıralama THE (Times Higher Education) sitesinden, 2011-2012 Dünya Üniversşite sıralamalarını inceleyebilirsiniz. Bir diğer sıralama Şangay Jiao Tong Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen sıralama. Kısaca Şangay Sıralaması olarak da geçen bu sıralama genellikle dünyada kabul görüyor.

 

Bu konuda çalışmaları olan fransız akademisyenlerin bu sıralamalara itiraz etmekteler. Fransa’nın en önemli mühendislik okullarından biri olan “Ecole des Mines” tarafından yapılan çalışma “professional ranking of world universities” adı altında gerçekleştirilmiş ve sıralamada kullanılan kriterlerden biri olarak mezunların profesyonel hayatta başarıları dikkate alınmış.

 

İlk 400 Üniversite arasında Türkiye’den ilk olarak (215. sırada) Türkiye’nin ilk vakıf üniversitesi olan Bilkent Ünİverstesini görmek mümkün. Daha sonra sırasıyla İstanbul Teknik Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi ve son olarak Boğaziçi Üniversitesini görmek mümkün. THE (Times Higher Education) sıralamasında ülkemizden başka hiçbir Vakıf Üniversitesinin olmaması bizim açımızdan dikkat çekici.

 

Bu sıralamanın veyahut diğer sıralamaların hangi kriterlere göre yapılmış olduğu kuşkusuz aklımıza ilk gelen soru. Üniversite sıralamalarının belirlenmesine tek bir kriter yok. Ancak dikkate alınan kriterler arasında “Nobel ödüllü Öğretim Görevlileri sayısı, Uluslararası Bilimsel Dergilerde yayınlanmış makale sayısı, mezunların akademik ve profesyonel başarıları..”gibi kriterler bulunmakta.

 

Bir diğer dikkat çekici unsur, Japonya’nın hemen hemen tüm üniversitelerinin bu sıralamada yer alması.

 

Ülkemizde benzer bir çalışma Orta Doğu Teknik Üniversitesi Enformatik Enstitüsü bünyesinde kurulmuş olan URAP Araştırma Laboratuarı (University Ranking by Academic Performance) tarafından gerçekleştirilmektedir. Çeşitli kategorilerde pek çok sıralamayı bulabiliyorsunuz. Ülkemizdeki Üniversiteler hakkında bilgi toplamak için son derece faydalı bir çalışma. URAP’ın ayrıcadünya sıralamalarınıda inceleyebilirsiniz.

 

Bu yazının çok uzak olmayan bir gelecekte Üniversiteye gidecek olan gençlere kılavuzluk etmesi dileğiyle.

 

Esen kalın.

Çetin Çelik