Amerikan yatırım şirketi TPG’nin (Texas Pacific Group) bir Medya kuruluşu olan Vice Media’ya 450.000.000 dolarlık yatırım yapması 21. Yüzyılın kuşkusuz en büyük Medya başarısı. Bundan yüzyıllar sonra 21. yüzyılı araştıran tarihçiler için Vice Media, “Medya” ve “gazetecilik” kelimelerine yepyeni bir anlam kazandıran kuruluş olarak görülecektir.

Vice Media bir start-up değil. Vice Media’nın yükselişini ve bugün geldiği noktayı biraz Netflix ile karşılaştıranlar var tabi. Vice Media 20 yıl önce Kanada’nın Quebec bölgesinde, Montreal’de kurulmuş. İlk başlarda Gazete daha doğrusu fanzin formatında karşı kültürü, punk kültürü temsil eden “sisteme karşı”, müzikten uyuşturuculardan bahseden bir amamtör dergi olarak yayın hayatına başlıyor. Kurucuları tarafından önce satılan sonrasında tekrar geri alınan Vice Media Kanada’dan New York’un banliyösüne taşınmış ve günümüzde değeri dünyaca ünlü New York Times gazetesinin 2 katı olduğu düşünülüyor. Vice Media’nın bugünkü değerinin yaklaşık 5,7 Milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

Kağıt üzerine basılan gazetelerin dijital (sayısal) medyaya geçişte ve hayatta kalmakta zorluklar yaşadığı bir dönemde, Vice Media’nın bu beklenmedik sürpriz yükselişi sırrı hedef kitlesinde yatıyor.. En başından beri, dijital medya hayatımızı bu kadar istila etmeden önce bile 18-35 yaş arası “genç yetişkinler” kitlesini hedef almıştı. Bu hedef kitle spordan, müzikten, seks, uyuşturucu ve seyahatler ve çevre sorunları konuşulmasından hoşlana bir kitle idi. Klasik basın kuruluşları bu “aykırı” kitleyi inkar etmekte ısrar ederken, sisteme karşı ve kent soylu genç bir kitlenin medyadan beklentilerini karşılamayı bildi Vice Media.

kaliteli bir program akışı, başarılı bir pazarlama ve reklam stratejisinin bir araya gelmesiyle başarıya ulaşan bir medya modelinden bahsediyoruz.

“The Voice of Montreal” (Montreal’in sesi) 1994 yılında yayın hayatına “punk fanzin” olarak başladığında 20 yıl sonra böylesine büyük bir medya imparatorluğuna dönüşebileceğini tahmin edemezdi. Günümüzde yayın hayatına Vice Media adıyla devam eden kuruluş 34 ülkede merkezi ve 9,5 milyonluk bir seyirci kitlesi var.

Vice Mmedia kurucularından Shane Smith’in bir kaç röportajı:
Bu röportajında Shane Smith “tembel” biri olduğunu ve günlük hayatını kolaylaştıran herşeyi çok sevdiğini ifade ediyor. Ayrıca röportajın sonunda harika bir lafı var,”hayatımda yapılabilecek her hatayı yaptım, hatalarınız sizi güçlendirir”

Sıradaki röportajda Shane Smith gazeteciliğin geleceğinden bahsediyor. Özellikle ileride gazeteci olmak isteyen gençlerin dikkatle dinlemesi gereken bir röportaj. (Keşke ülkemizdeki basın mensupları ve medya patronlarıda dinlese.)

Bu röportajda ise Shane Smith neden kendisine “gazeteci” denmesine karşı olduğunu açıklıyor(!)

 

Vice Media’nın bu inanılmaz başarısının altında yatan gerçekleri özetlemeye çalışırsak eğer:

1/ Editoryal çizgisini agresif, kışkırtıcı, rahatsız edici olmakla derin analiz arasında bir orta yol ile özetleyebiliriz. Hem rahatsız edici hemde hayranlık uyandıran yayın politikası mesai saatlerinde kafa dağıtmak için internette gezinen kitleye kesinlikle hitap etmiyor. Aynı sayfada Mısırlı gazetecilerle yapılan basın özgürlüğü röportajını, Kuzey Kore ordusundan firar eden bir askerin haberini ve Lindsay Lohan’ın cinsel tecrübeleri haberini bulmanız mümkün. Vice kafa karıştırıyor, alışılmış normları altüst ediyor ve bunların hepsini pek çok insana göre “saygısızca” yapıyor.

2/ Özel bir hedef

“başka medya kuruluşların yapmakta olduğu gibi hedef kitle arayışında değiliz, birbirinden pek çok farklı konuyla ilgilenen, meraklı, kültürlü kendilerine dayatılan normları kabul etmeyen özel insanlara samimice hitap ediyoruz” diyor Vice Media Fransa’nın genel yayın yönetmeni Julien Morel.

3/ Video Kullanımı

Görselliği ve videoları Vice Media’nın DNA’sının temelini oluşturuyor. Vice Media’nın sahip olduğu tüm yayın merkezlerinde video montajları büyük bir titizlikle gerçekleştiriliyor. Videoları seyretmeye başladığınızda striptiz yaparak hayatlarını kazanan kadınların zor hayatı ile ilgili belgeselden Suriye’deki kayıt dışı petrol kuyuları haberine geçiveriyorsunuz. VBS.tv’de hiçbir yerde bahsedilmeyen konularda videoları (örneğin kadın vücut geliştirme -body building sporcuları ya da Çinde kaykaycı gençler) bulabilirsiniz. Müzik için “Noisey“, teknoloji üzerine “Motherboard”, dövüşsporları için “Fightland” kanallarını ziyaret edebiliyorsunuz.

4/ Markanın iyi yönetilmesi

Vice Media’nın yıllar içinde kazandığı güvenilirlik kuruluşun başka sektörlerde atılımına yardımcı oluyor. Müzik yapım şirketi Vice Records, yayınevi Vice Books. Intel firması ile birlikte yürüttüğü ve dijital sanatlar üzerine olan “The Creators Project“te 50 milyon ziyaretçi bulunuyor ve videoların izlenme sayısı 250 milyonlarda.

5/ Liderlerin Kişilikleri

Vice Media’nın kurucuları Suroosh Alvi ve Shane Smith hayalleri ve ideallerinden asla taviz vermeme konusunda kararlılar. 90’lı yıllarda bedava dağıtılan bir fanzinden 2000’li yıllarda internet patlamasıyla hemen dijital platforma geçmeye karar veriyorlar. Eski MTV pazarlama müdürü ve eski Viacom CEO’su Tom Freston’ı yanlarına alarak bir dünya markasına imza atıyorlar. Yatırımcıların iştahını kabartan Vice onların katkısıyla büyüdükçe büyüyor, ama hiçbir zaman Vice’ın kimliğine dokundurtmuyorlar.

Ülkemizde, İstabul Okmeydanı’nda çektikleri “İstanbul’un Kürt İsyanları” belgeseli ile gündeme gelen ve tartışma konusu olan Vice Media, gazetecilik ve habercilik konusunda “ezberleri bozuyor” diyebiliriz. Önümüzdeki 10-20 yıl içinde Vice Media ve ondan ilham alacak yeni basın kuruluşlarının “klasik gazetecilik” yapan kuruluşları epey zorlayacapını düşünüyoruz.

Haberin kaynakları: www.lemonde.fr & www.lejournaldunet.com