Serbest düşüşte ses duvarını aşan ilk insan olan Baumgartner, helyum balonla çıktığı stratosfer tabakasında kendini boşluğa bıraktı ve yere başarılı bir şekilde iniş yaptı.

New Mexico eyaletindeki Roswell kenti yakınlarında, 850 bin metreküplük helyum balonunun taşıdığı 1360 kilogram ağırlığındaki kapsülle gökyüzüne çıkan Felix, yaklaşık 39 kilometre yükseklikten kendini boşluğa bıraktı ve 4 dakika 19 saniye boyunca serbest düşüş yaptı.

Tüm dünyada merakla izlenen müthiş atlayışı sadece youtube’tan  7 milyona yakın kişi izledi. 43 yaşındaki paraşütçü Baumgartner, 1960’da saatte 988 kilometre hızla 31 bin metreden atlayan Joe Kittinger’in rekorunu kırdı ve ses hızını da geçerek 1,342 kilometre hıza erişmeyi başardı.

Baumgartner, mart ayında yaptığı denemede 21 bin 800 metre irtifadan kendisini boşluğa bırakmış, saatte 587 kilometre hıza ulaşarak 3 dakika 33 saniye sonra New Mexico çölüne inmişti.

 

(Dipnot: Armstrong sınırı, Yeryüzü’nün19. kilometresinde, sıvıların ve kanın buharlaştığı, insan hayatının tehlikeye girdiği, sıcaklığın -60 santrigrat derece civarında olduğu sınırdır.)
Peki neden Roswell?

Roswell, uzay çalışmalarıyla ünlü bir merkez. Günümüz uzay roketlerinin babası sayılan Robert H. Goddart, roket motorlarıyla ilgili ilk çalışmalarını burada yaptı örneğin. Uzay Mekiği pilotlarının da eğitildiği White Sands deneme ve eğitim tesisi de Roswell yakınlarında.

 

Ancak, Roswell?in ev sahipliği yaptığı  ve çok bilinmeyen iki uzay programı daha vardı: ?Operation High Dive? ve ?Project Excelsior.?

 

Operation High Dive

 

?Operation High Dive (Yüksek Dalış)? bir pilot veya astronotun, acil durumlarda, ekstrem yüksekliklerden paraşütle atlayarak kurtulması projesiydi. Testler, pilot kuklalarına uçuş elbiseleri giydirilip, yaklaşık 30 bin metreden bırakılarak yapılıyordu.
1954?le 59 arasında Hava Kuvvetleri Hava Tıbbı Laboratuvarı New Mexico üzerinde balondan böyle 67 kukla attı, 180 kukla da uçaklardan atıldı. (Yanda bu kuklalardan birinin resmi var, takma adı ?Sierra Sam.?)

Sonuç korkutucuydu: Düşüş sırasında pek çok kuklanın başı, kolu-bacağı koptu. Rüzgar kuklaları çoğu zaman test bölgesinin uzağına sürükledi. Pek çok kukla ve kukla parçası hiç bir zaman bulunamadı.
Büyük ihtimalle, Roswell?in o ünlü uzaylı yaratıkları işte bu kuklalardı. Kuklaları taşıyan helyum balonları da, sırrı çözülemeyen ?uçan daireler.? Hava Kuvvetlerinin, sağa sola saçılan kuklaları ve kapsül enkazlarını toplayıp taşımak için eski ambulansları kullanması da, ?uzay yaratıkları otopsiye götürülüyor? algısını yarattı.

 

Project Excelsior

 

1960 yılında ise ?Project Excelsior? gerçekleştirildi. Bu sefer hedef, bir insanın ekstrem yükseklikten atlamasıydı. Bu tehlikeli deneme için havacı albay Joe Kittinger seçildi.

Kittinger, bir helyum balonu yardımıyla yaklaşık 31 kilometre yükseklikten üç atlayış gerçekleştirdi. Ve hala kırılmayan bir rekor elde etti. Ama rekor kırarken ölümle burun buruna da geldi.

Bu yükseklikten yapılan atlayışlarda en büyük tehlikelerden biri de, hava direnci olmaması nedeniyle, insanın vücudunun hareketlerini kontrol edememesi ve kontrolsüz bir ?burgu?ya girmesi. Joe Kittinger ilk atlayışında işte bunu yaşadı. Dakikada 120 tura kadar çıkan bir hızla dönmeye başladı. Kendini kaybetti, paraşütü beş bin metrede otomatik açıldı ama dönüş nedeniyle ipleri karışmıştı. Kittinger?i kurtaran üç bin metrede açılan yedek paraşüt olmuştu.

 

Yeni bir dönemin başlangıcı

 

Felix Baumgartner’in sorunsuz bir şekilde dünya toprağına inişi, özel şirketlerin uzaya uçuş denemelerini başlattığı bu yeni süreç için çok önemli bir başarıyı temsil ediyor.