Yabancı bir ülkede üniversite öğrencisi olmak, arkadaşlarını, aileni ve sana tanıdık olan herşeyi geride bırakmak anlamına geliyor, dünyanın en güzel fırsatını yakalasanız bile her şeyi geride bırakmak insanın gözünü korkutuyor.

Tüm zorluklara rağmen bu röportajı veren Malmö Üniversitesi (İsveç) öğrencisi Orhan Akınalp ve geride bıraktığı ailesi için İsveç’e yerleşmiş olmak, bu ülkede yaşıyor olmak büyük bir rahatlık gibi görünüyor. Ailesini özlemekle birlikte, kendi ülkesindeki karışıklıklardan uzak olmaktan memnun kendisi.

Orhan Akınalp neden Malmö Üniversitesi’ni seçtiğini, akademik olarak neleri çok beğendiğini, ve sadece Türkiye’den değil, tüm dünyada yurt dışında üniversite eğitimi almak isteyen öğrencilere neden Malmö Üniversitesi’ni önerdiğini açıklıyor The Local.se sitesindeki röportajında.

Orhan Akınalp daha önce bir ERASMUS öğrencisi olarak bir dönem İsveç’te bulunmuş ve Lisansını tamamlar tamamlamaz bu sefer Master yapmak için başvurmuş.

24 yaşındaki Orhan Akınalp bu süre içinde bir sivil toplum örgütünde proje kordinatörü olarak görev almış ve şu anda 2 yıllık “Uluslarası Göç ve Etnik İlişkiler”(International Migration and Ethnic Relations Master’s Programme)  Master programına devam ediyor.

Orhan’ın İsveç gelmesinin altında yatan sebep sadece İsveç’in üniversite öğrencilere sağladığı imkanlar ve ülkedeki yaşam kalitesinin çok yüksek olması değil kuşkusuz.

Geride bıraktığı ülkesinden, Türkiye’den bahsederken şöyle diyor Orhan Akınalp:

Benim için en endişe verici olan insanların içinde bulundukları durumu inkar ediyor olmalarıydı. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” düşünce yapısı beni çok rahatsız ediyordu. İnsanların başlarına kötü şeyler gelirken, diğerleri -kendi başlarına gelmediği sürece- kayıtsız kalıyorlardı. Hergün birileri ölürken olur böyle şeyler diyenleri duydukça sinirlerim bozuluyordu.Yaşananların “normal” karşılanması daha fazla katlanamayacağım bir şeydi.

Orhan Akınalp’in ailesi Gaziantep’te yaşıyor. Ağustos ayında İşid’in bir düğün töreninde patlattığı bomba ile 51 kişinin katledilmesi tüm aileyi çok sarsmış. Doktor olan bir eniştesi FETÖ/PDY bağlantısı şüphesi ile memuriyetten ihraç edilmiş polis olan bir diğer eniştesi ise 15 Temmuz darbe girişiminden sonra hapisteymiş.

İsveç’in Malmö şehrine vardığında yaşadıklarını hislerini gelin kendisinden dinleyelim:

Öncelikle aradığım Master programını sunan çok az üniversite olduğunu gördüm Avrupa’da. Malmö Üniversitesi‘nin benim için doğru tercih olduğunu anlamam zor olmadı. 5 koca valizle tren istasyonuna vardığımda üniversite yetkilileri beni karşıladı, valizlerimi taşımamda bana yardım ettiler. İnsanların bu kadar kibar ve nazik olmasına çok şaşırmıştım. Sonra beni kalacağım yere götürdüler, biraz etrafı gezdirdiler, nereden ikinci eşya alabileceğimi, çamaşırhanenin nerede olduğunu, uzun lafın kısası tüm gereksinimlerimle ilgili ihtiyacım olan tüm bilgileri gülümseyerek ve içtenlikle verdiler. Tüm bunlar açıkçası hiç beklemediğim bir misafirperverlik örneğiydi.

Kız kardeşim Elif Şafak’ın son kitabını okuyormuş,o kitapta İngiltere’ye Oxford Üniversitesi’ne öğrenci olarak giden bir karakter varmış ve kızın yaşadığı süreç benim Malmö’de yaşadıklarıma çok benziyormuş. Bana “böyle şeyler sadece romanlarda olur sanırdım” diye yazmış!

Orhan Akınalp Malmö Üniversitesi’ni yabancı öğrencilere tavsiye etmesi ne pek çok gerekçesi olduğunu ifade ediyor ayrıca.

Eğitim sisteminin son derece stresssiz ve rahat olmasının, öğrenci ve hocalar arasında ki hiyerarşiden uzak iletişimin, öğrencilerin hocalarına ilk ismiyle seslenebilmelerinin, sistemin mesuliyeti öğrenciye vermesinin harika bir şey olduğunu ifade ediyor Akınalp ve ayrıca Malmö Üniversitesi’ndeki uluslararası ve çokkültürlü ortamı “rakipsiz” olarak değerlendiriyor.

Kızkardeşleri Orhan Akınalp’in çekip gitmesi için çok teşvik etmişler. “Buralarının benim için güvenli olmadığını söylüyorlardı, haklıydılar. Benim için ülkemde bir gelecek yoktu.” diyor söyleşide Akınalp.

Akınalp Malmö Üniversitesi’ne başvurusunu 15 Temmuz Darbe girişiminden önce yapmış. “Ülkemden kaçmak isteyeceğim aklımdan bile geçmezdi ama öyle oldu, beni korkutan sadece yaşadığım bölgedeki patlamalar değildi, yaşanan kaos ortamı, belirsizlik, yarın ne olacağını bilememek çok ürkütücüydü. “diye açıklıyor yaşadığı süreci.

Orhan Akınalp Malmö Üniversitesi’nin başarılı öğrencilere verdiği burstan faydalanmış. Daha önceden incelemiş ve çok beğenmiş olduğu bu üniversiteden kabul gelince bunun hayatının fırsatı olduğunu anlamış ve arkasına bile bakmamış.

Ülkesini ve ailesini çok özlese de Orhan Akınalp İsveç’te geleceğe güvenle bakabiliyor artık.

Haberin kaynağı : thelocal.se