Yazının başlığı size bir fıkra başlığı gibi gelebilir. Ama değil. Nobel Kimya Ödülü tüm insanlığı, sağlığımızı ilgilendiren son derece önemli bir konuda çalışma yapmış olan bilim insanlarına verilmiş olabilir ama daha önemlisi bu ödülü alan üç araştırmacıdan biri bir Türk! Evet yanlış okumadınız, bir Türk. Bu coğrafyadan doğup büyüyen, eğitim alan insanlar arasından Nobel Ödüllü bir bilim adamının çıkmasının neredeyse imkansız olduğunu bu sitede yazılarımızda defalarca vurgulamıştık. Sayın Aziz Sancar’ın bu ödülü alması yanıldığımız ispatı. Değil gibi aslında. Profesör Sancar bu ülkede doğmuş ve hatta Tıp eğitiminide (M.D.) bu ülkede (ÇAPA) İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuş ama gerek eğitiminin devamını ve tüm bilimsel çalışmalarını ABD’de yapmış. Gurur kaynağımız Profesör Sancar Doçentlik ve Profesörlüğünü burada Çapa veya Cerrahpaşa Tıp Fakültelerinde alsaydı (alabilir miydi acaba?) kendisine Nobel’i getirecek çalışmaları yapabilir miydi? Yoksa etrafında dönen “bizans oyunları”ndan bıkıp emekliliğine gün sayıp, Bodrum’da organik tarımlamı(!) uğraşırıdı?? Neyse bunlara kafa yorup “icat çıkarmıyalım” bu güzel haberin tadını çıkarıp bakalım Nobel tam olarak nasıl bir çalışmaya verilmiş??!

    2015 Nobel Kimya Ödülü Tomas Lindhal (İsveç), Paul Modrich(ABD) ve Aziz Sancar (Türk asıllı amerikan vatandaşı) arasında paylaşıldı. Bu 3 bilimadamının ortak özelliği hücreler içinde herşeyi belirleyen “genetik programın” üzerinde yazılı olduğu DNA molekülünün onarımı, tamir edilmesi konusunda araştırmaları olması.

DNA’yı TAMİR ETTİNMİ HASTALIK FALAN KALMAZ.

     DNA’nın tamir edilebilmesiyle hücre içindeki pek çok olası olmusuzluğun önüne geçebilinecek ve başta kanser olmak üzere pek çok hastalığın tedavisinde uygulamalar gerçekleşebilecek. İnsan üzerinde ve kanser tedavisinde uygulanmaya başlaması için en az bir 10 yıl beklemek gerekecek.

    Nobel Komitesinin basın bülteninde açıklanmış olduğu gibi, Hücre çekirdeğinde bulunan DNA molekülümüz sürekli saldırılara maruz kalıyor, UV ışınları gibi, pek çok kanserojen madde gibi. Bunlar olmasa bile ara sıra DNA moleküllerimizin başına kendiliğinden “kazalar” meydana gelebiliyor. Baz değişiklikleri, parça kopması, DNA’da öngörülmeyen bu değişiklikler kanser ve başka pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor.

Bu ani değişikliklere rağmen DNA molekülümüz halen yerinde duruyor ve halen hayatta isek DNA üzerindeki bu değişiklikleri, “kazaları” onaran bir “DNA Onarım Sistemi” olması.

İşte bu sene Nobel Kimya ödülünü alan bilim adamları bu “DNA Onarım Sistemleri” üzerine çalışmış ve sistemin inceliklerini çözmüşler çalışmalarında.

     Aziz Sancar Mardin Savur doğumlu bugün 69 yaşında. Dar gelirli ve 8 çocuklu bir ailenin oğlu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra ver elini Amerika, önce Dallas /Texas) Üniversitesinde Doktorasını yapıyor, sonra halen çalıştığı (ABD’de 65 yaşında emekli olmak zorunda değilsiniz!) Chapel Hill Üniversitesine gidiyor(North Caroline).

Aziz Sancar’ın kendi Üniversitesinde Nobel haberinden sonraki konuşma:

Ülkemizin medarı-iftiharı Profesör Sancar, çocukluk yıllarında profesyonel futbolcu-kaleci- olmak istesede, okumak eğitim almak daha ağır basmış.

     Tomas Lindahl (77) eğitiminin tamamını ülkesi İsveç’te yapmış olsada, İngiltere Londra’da Francis Crick Enstitüsü’ndeki laboratuvarı Clare Hall’da çalışıyor.

     1946 doğumlu Paul Modrich Doktorasını (PhD) ülkesinde Kaliforniya eyaletinde Standford Üniversitesinde yapmış. Kendisi Duke (North Caroline) Üniversitesinde Profesör, ayrıca Washington’da Howard Hughes Tıbbi Enstitüsünde araştırmacı olarak görev alıyor.