Wikileaks’in kurucusu Julian Assange yayınlamış olduğu gizli dosyalarla sadece Amerikan diplomasisini değil, ülkemiz dahil olmak üzere pek çok politikacıyı zor durumda bırakmıştı. Fransızların bir önceki dönem Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin ikinci defa aday olup olmayacağını fransız kamuoyuna daha henüz açıklamamışken, Paris Amerikan Büyükelçilik üst düzey yetkililerine “aday olacağını” bildirmişti. Ülkemizde de üst düzey bürokratlar ve politikacılar ile ilgili “son derece ilginç” iddiaları okumak mümkündü wikileaks üzerinden.
Kuşkusuz en önemli dosyalar Amerika Birleşik Devletleri’nin Ortadoğu ve Irak ile ilgili olanlardı. Wikileaks Amerikan yönetiminin epey bir “kirli çamaşırını” ortaya çıkarmıştı.

Julian Assange’ın başına bu aşamadan sonra gelmedik kalmadı. Ama enteresan olan Julian başı, yaptığı yayınlardan dolayı değil, İsveç’te ilişkiye girdiği iki kadından dolayı derde girmişti.

2010 yazının sonlarına doğru Julian Assange, iki İsveçli kadın tarafından Anna Ardin ve Sofia Wilén tarafından “tecavüz” ve “cinsel şiddet”le suçlanmıştı.

Bundan sonrasını medyadan takip etmiş olabilirsiniz, Julian Assange’ın İngiltere’de tutuklanması, elektronik bileklikle şartlı salıverilmesi ve Assange’ın sonrasında Londra’daki Ekvator Büyükelçiliğine politik sığınmacılık başvurusu yapması ve en son olarak Ekvator Büyükelçiliğinin 2 m2’lik balkonundan yapmış olduğu basın açıklaması.

Peki ama Julian Assange neden kaçıyor? İngiliz yetkililer İsveç’e -suçlamaların olduğu ülkeye- iade edecek ve muhtemelen İsveç’te A.B.D.ye iade edebilir, bu sayede kimilerine göre Julian Assange Amerika Birleşik Devletleri’nde idam edilebilir.

“Julian Assange’ın peşinde olmamızın onun Wikileaks faaliyetleri ile ya da ABD hükümetinin istemesiyle hiç alakası yok, Bay Assange İsveç’te işlemiş olduğu bir suçtan dolayı iade edilecek” diye ifade ediyor William Hague, İngiliz Dışişleri bakanı Oscar’lı oyuncuları bile kıskandıracak bir performansla. İsveç’li yetkililere gelince Assange” adil bir yargılama sonucunda” hüküm giyeceğini ve “bağımsız İsveç adaletinin” İdam cezası alma ihtimali bulunan ABD gibi bir ülkeye teslim etmeyeceklerini son derece ciddi bir şekilde ifade ediyorlar.

Julian Assange’dan şikayetçi olan bu 2 kadın gerçekten doğruyumu söylüyor? Şikayetçi olmadan önce, kendi rızalarıyla Julian Assange ‘la defalarca birlikte olmamışlar mı? Suçlamalar biraz intikam amaçlımı? Julian Assange 2 kadının kıskançlığınamı kurban gitti?
(şikayetçilerden Anna Ardin blogunda Ocak 2010’da”aldatan bir sevgiliden intikam almanın 7 yolu” adında bir yazı yazmış, yetkiliere şikayette bulunduktan sonra yazıyı blogundan kaldırmıştı, ama web’de birşeylerin tamamen kaybolması mümkün değil! Anna Adin yazısına ulaşmak için tıklayın.)

İsveç ve İngiltere A.B.D.ye yaranabilmek için işbirliği mi yapıyor? Ekvator daha ne kadar direnebilecek? Bunlar doğal olarak cevabını merak ettiğimiz sorular.

19/08/2012 Julian Assange’ın tarihi konuşması

Peki ama, dünyanın en prestijli basın kuruluşlarından Fransa’dan Le Monde, Almanya’dan Der Spiegel, İspanya’dan El Pais, anlı şanlı  The New York Times neredeler??! Merak ettiğimiz uluslararası konuları onlardan öğrenemeyeceksek kimlerden öğreneceğiz?! Tüm bu basın kuruluşlarının editörleri, genel yayın yönetmenleri halen tatilde mi? Pussy Riot üyelerinin tutuklanmış olması onlar için daha önemli bir gündem mi?

Julian Assange’ın akibeti, 21. Yüzyılın nasıl bir yüzyıl olacağını ve yeni dünya düzenini belirleyecektir. Julian Assange’ın hikayesi ya kuşaktan kuşağa yayılacak ya da tamamen unutulacak.

Yüzyıl sonra tarih ansiklopedilerinde “J” harfinde acaba neler buluyor olacağız?

Esen kalın.