Kimilerine göre artık zamanı gelmişti, kimilerine göre Federer kendini zorlayıp bir kaç yıl daha oynar, kortlarda boy gösterip hayranlarını sevindirebilirdi. Geçtiğimiz günlerde tenisin efsane ismi, İsviçreli Roger Federer tenisi bırakma kararı aldığını ifade ettiği bir mesaj yayınladı. Duygusal bir mesajdı. Kendini çok güzel ifade ettiği metin fevkalade kişisel gelişim mesajları içeriyordu. İsviçre Basel’li küçük bir top toplayıcısıyken, profesyonel tenisçileri izleyip, hayaller kurduğunu ve onlara imrendiğini anlatıyordu mesajında.

Böylesine başarıları böylesine uzun bir süre devam edebileceğini hayal bile etmediğini söylerken, gerek sahip olduğu yetenek, gerek eşi Mirka’nın, ebeveynlerinin, beraber çalıştığı insanların kendisi için büyük bir şans olduğu vurguluyordu. Evet bu başarıları elde etmek için çok çalışmıştı, acı, ağrı, sakatlıklar hiçbiri onu yıldırmamıştı. Ancak çok çalışmanın ötesinde şans hep onun yanındaydı, gerek yeteneği gerekse etrafındaki insanlar her şey onun başarılı olması için bir araya gelmişti.

Roger Federer’in bu mütevazı konuşmasında ki en önemli nokta buydu: muhteşem bir kariyerin sonunda bile “ben yaptım oldu” demek yerine “ben çok şanslıydım arkadaşlar, ben sadece hayatın karşıma çıkardığı fırsatları iyi değerlendirdim” gibisinden bir değerlendirme yapıyordu.

Roger Federer’in başarısının arkasında yatan bir diğer gerçek daha olduğunu düşünüyorum. Kariyeri boyunca Federer için önemli olan kupaları kaldırmak, şampiyon olduğu takdirde kazanacağı paralar öncelik değildi. Roger Federer, tıpkı Rafael Nadal gibi tam bir tenis hastası. Federer için önemli olan en iyi vuruşu yapmak, en zor topu çıkarmak, puan gitti dediğimiz anda bazen fizik kurallarını bile hiçe sayarak topu karşı tarafa göndermek. Amerika’da tenisi tutkuyla oynayanlara verilen ifade “ball player”dır. Roger Federer tam bir “ball player”dı. Kariyer, şampiyonluk zirvede olmak bunlar sonra geliyordu Federer’in motivasyonunda. Tıpkı Andre Agassi, Pete Sampras, Jimmy Connor gibi.

Federer keçi mi ?!

Roger Federer yani Ekselans aynı zamanda bir “goat”, hayır keçi anlamında değil (G:Greatest, O:Of, A:all, T:time) “ tüm zamanların en iyisi” anlamına gelmektedir. Evet Roger FEDERER kesinlikle bir GOAT’tur.

Günün birinde Roger Federer’in biyografisi yayınlandığında – yakın zamanda yayınlanması son derece kuvvetli bir ihtimal – başarısının altında yatan faktörleri irdeleyebileceğiz. Tenise başladığında antrenörleri, öğretmenleri kimlerdi ? Onun o olağanüstü yeteneğini ilk kim keşfetti, sonrasında onu nasıl yönlendirdi. Kuşkusuz Federer bu konuda da şanslı bir oyuncuydu ve onu iyi yönlendiren, fizik ve mental olarak onu efsane olmaya hazırlayan yetenekli eğitmenlerle çalıştı.

24 yıl süren kariyerinde, oyun stili, tekniği imzası olmuştu. Tenis öğretmenleri genç tenisçilere raketle topa vuruş tekniklerini öğretirken, bazen muzip öğrenciler “ama öğretmenim Roger Federer topa vururken böyle yapmıyor” diye ikaz ettiklerinde öğretmenler “o başka, sizde onun kadar çalışıp, şampiyon olduğunuzda onun gibi vuruş yaparsınız” diye geçiştirirler. Evet Federer’in servisleri, vuruşları kuralların, hatta fizik kurallarının ötesinde bile olabiliyordu.

Geçtiğimiz günlerde Laver Cup turnuvasında kariyerinin son maçının bitiminde “göz yaşları sel oldu”. Evet duygularını göstermekte çok kontrollü olan Roger Federer’i hayranları belki de ilk defa hüngür hüngür ağlarken görüyorlardı kendi gözyaşlarını silerken. Ekselans’ın kortlardaki ezeli rakibi ve en yakın dostu Rafael Nadal’da göz yaşlarına hakim olamadı Federer kortlara veda ederken.

Dile kolay 24 yıldır kortlarda Roger Federer, sadece Tenis değil Spor tarihine ismini “altın harflerle” yazdırmış bir oyuncu. Sportif başarının ötesinde kazancı 1 Milyar Doların üstünde olan dünyadaki nadir sporculardan biri Federer. 5 dili akıcı bir şekilde konuşuyor olması, nezaketi, zarafeti ve centilmenliğiyle 7’den 77’ye herkesin gönlünü kazanmış olan bir sporcu olarak, firmaların sponsorluk için her zaman peşinde koştuğu bir oyuncu oldu Roger Federer, nam’ı değer “ekselans”.

Hem çok klişe hem de çok iddialı gibi görünse de, söylemeden bu yazıyı bitirmek olmaz diye düşünüyorum. Roger Federer’in sporseverlerin gönlünde taht kurmuş olması sadece onun ileri düzey tekniği, vuruşları ve sportif başarılarından kaynaklanmıyor. Federer kariyeri boyunca hiçbir zaman karizmatik olmaya çalışmadı. Kimseye atar yapmadı. Herkese ama herkese karşı saygılı ve sevecendi.

Maçı kazansa da, kaybetse de rakibine karşı, herkese karşı çok nazik oldu daima. Öyle sinirlenip raketini kırmak, hakeme itiraz etmek, etrafa bağırıp çağırmak bu tür atraksiyonlardan hep uzak durdu. Sadece oyunuyla gündeme geldi. Beklenmedik bir sayı yaptığında muzip bir şekilde gülüyordu. Yıllar önce efsane oyuncu Agassi ile yaptığı maçta, Agassi onun sürekli saçlarıyla oynamasından dolayı epey dalgasını geçmişti, ama o nezaketini hiç bozmamıştı. Federer sportmen ve alçakgönüllü karakteri, tenis oyununa yaptığı katkıları, hırsı ve estetik vuruşlarıyla tenisseverlerin gönlünde “ekselansları” unvanıyla ödüllendirildi.

Roger Federer, İspanyol Rafael Nadal ve Sırp Novak Djokovic arasında yaşanan, “Büyük Üçlü” olarak adlandırılan ezeli rekabet, tenisin yanısıra spor tarihinin en parlak dönemleri arasında adını altın harflerle yazdırdı. Bu üç tenisçi arasındaki maçları milyonlarca sporsever ekranlardan izledi ve youtube üzerinden izlemeye devam ediyor.

Federer’in kapanışı Laver Cup’ta yapmış olması yerinde bir karar mıydı ? Emekli olmak için 2023’te başka bir turnuvayı bekleyebilir miydi ? Dünyanın en çok kazanan sporcularından birinden söz ediyoruz, Federer, 5 dil bilen tüm sponsorların peşinden koştuğu bir sporcu, kapanışı Laver Cup’la yapmış olmasının mutlaka bir sebebi vardır. Roger Federer’in emekli olması ile ilgili en yalın en içten yorumu onun en büyük rakibi ve en iyi arkadaşı, bir başka efsane raket Rafael Nadal yaptı: “Federer’in tenisi bırakmasıyla benim de hayatımdan bir parça koptu. Hayatımın her köşesinde o vardı”

Her ne kadar çok yetenekli, çok güçlü genç oyuncular bulunsa bile, davranışları, tutumu, nezaketiyle Roger Federer yeri kolay kolay dolmayacak bir oyuncu olarak hep hatırlanacak. 20 Grand Slam, 8 Wimbledon, 5 US Open, başarı listesine baktığımızda Roger Federer’in kariyerine yaklaşabilmek için bile “onlarca fırın ekmek” yemeleri gerekiyor.

Roger Federer’in emekli olması tenis ve spor severler için bir dönemin sonu, Ekselans için yeni bir hayatın başlangıcı oluyor, yolun açık olsun Ekselans.