13 Temmuz Cumartesi Akşamı, ?hareketlilik? Taksim Meydanı ve Gezi Parkı civarında değil, Galatasaray Lisesi’nin önünden itibaren, İstiklâl Caddesi’nde yaşanıyordu. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)’un yetki ve gelirlerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devreden yasayı protesto etmek için Galatasaray Lisesi önünde toplanan yüzlerce mimar ve mühendis Taksim’e yürümek istedi. Ancak Galatasaray Lisesi önünde TOMA’larla barikat kuran çevik kuvvet polisi, grubun yürümesine izin vermeyince (!) eylemi inatla sürdüren bir grup ve çevik kuvvet arasında cadde üzerinde mücadele yaşandı. Tazyikli su ve gazdan kaçan vatandaşlar, mühendisler ve mimarlar, ara sokaklara kaçmak zorunda kaldılar.

Bu esnada Hacopulo pasajında dinlenen bir başka kitle havanın yavaş yavaş kararmasıyla birlikte Gezi Parkının yolunu çoktan tutmuştu. Galatasaray’dan Gezi Parkı’na giden en kısa değil ama güvenli yol, Galatasaray Lisesi’nin hemen yanındaki dar sokaktan içeri girip Cihangir’e çıkmak oradan, Sıraselviler Caddesi’nden yürüyerek Meydan’a çıkmak gibi görünüyordu. Biz de öyle yaptık zaten.

 

sırası gelen konuşuyor, herkes saygılı bir şekilde konuşmacıyı dinliyor

 

İftar topu atılalı en fazla 25 dakika olmuştu. Gezi Parkı çimenliğinde, banklarda iftar yapan aileler, gençler vardı. Menüler son derece sade olsa bile (sıcak pide, beyaz peynir, salatalık, domates) bizim iştahımızı kabartmaya yeterliydi. Divan oteli istikametinde biraz yürüyünce, ortada parkın ?meydanındaki? su fıskiyesinin arkasına düşen merdivenlerdeki o özel kalabalığı fark etmemiz zor olmamıştı.

 

Arkadaşlar sesim duyuluyor mu?

 

O merdivenler bu kadar dolu olunca bir ?amfitiyatro? havasına bürünmüştü. ?Bir şeyler söyleme ihtiyacı duyan? konuşmacılar, sırasıyla kürsüye çıkıp daha doğrusu ortaya gelip konuşmalarını yapıyorlardı. Konuşma süresi her konuşmacı için 6 dakika idi. Konuşmalar, 31 Mayıs’tan bu güne direniş süreci, işçi hakları, emperyalizmle mücadele, parkın akibeti, çevre sorunları ve bazen de ?incir çekirdeğini doldurmayan? konuları içeriyordu. Herkes birbirine son derece saygılı, konuşmacılar dinleyenlere, dinleyenler konuşmacılara karşı. Ufuk, İpek, Fuat bey, Ali abi, Mehmet amca, her yaştan ve her kesimden konuşmacı vardı. Gezi Forumda bir araya gelenlerin ortak yönleri olsa da, hepsinin ?derdi? diğerlerininkinden farklıydı. Konuşmacıların konuştuğu alanda yerde sembolik oyuncak bir ?TOMA? vardı. Dinleyicilerden bazıları ?acaba ben de söz alsam mı?? tereddütünü yaşıyordu. Konuşmalar önce çıplak sesle, sonra megafon daha sonra da tesisat takviyesiyle hoparlör eşliğinde yapıldı dinleyici kitle daha rahat duyabilsin diye. Merdivenlerin en tepesinde, konuşmacıların sesi duyulmadığında ?ses gelmiyor? diye bir maestro edasıyla ikaz eden ve gürültü yapanları susturan, kırmızı gömlekli ?abi? dikkatimizden kaçmadı.

 

megafon desteği

 

 

Genç bir konuşmacı, ?sizin 20 metre ilerinizde iftar yapanlar var, onlara karşı nazik davranın?, ?onlar da bizim gibi sıradan insanlar, sermaye adamı değil? deme ihtiyacını duymuştu.

Konuşmaların birinde oturan bir vatandaş ?İstiklal’de müdahale varmış!? diyerek konuşmacıyı kesti. Konuşmacı kız? lütfen sözüm daha bitmedi? diye cevap verdi. Oturan vatandaş ve yanında birkaç arkadaş tercihini İstiklâl’e gitmekten yana kullandı.

işçilerin hakları unutulmamalı

işçi hakları unutulmamalı

 

Biz oradan ayrılırken konuşmalar devam ediyordu, İstiklâl’de gerçekten de müdahale vardı sesleri olduğumuz yere kadar geliyordu. Gezi Forum herkesin kendini ?iyi hissettiği? bir ortamdı. Herkes hayaller peşinde, herkes ?gelecekle? ilgili bir şeyler yapmaya, üretmeye çalışıyordu. Kimbilir belki de boşuna vakit harcadığını, ?sistemin? onu yeneceğini bilse bile.

Çimenliğin kenarından yürürken konuşmacının sesinden uzaklaşıp meydandaki müdahale seslerini her adımda daha net duyabiliyorduk. Düşünce ve duygularımıza tercüman olan Zeki Demirkubuz’un Masumiyet filmiden de hatırlayabileceğiniz bir sözdü (İrlandalı yazar Samuel Becket’den) bu sefer :

gene denedin
gene yenildin
olsun

yine dene
yine yenil
ama daha iyi yenil… (*)

 

sıra bana ne zaman gelicek?