FAILED IT!

Erik Kessels

“O olmadan, bayağılık ve ‘eh’ arasında bir yerde kalmış oluruz.”

“Başarısızlığı arayın. Etrafınızda onu bulmak, tanımak için kendinizi geliştirin. Onu tanıyın ve Onunla romantik bir haftasonu geçirin.”

Eğer “Başarısızlığı arayın.” onun mottosuysa, onun için gerçekten işe yaramış. Dünyanın en büyük şirketlerinden birinin yöneticilerinden ve kendini devamlı geliştiren sanat yönetmeni ve küratör. Aynı zamanda alanının en önemli ödüllerinden biri olan Deutshe Börse Prize’a da aday gösterildi.

 

Yeni kitabı “Failed It!” Phaidon tarafından basıldı. Sanatçı ve tasarımcıların çalışmalarını, Kessels’ın fotoğraflardaki spontaneliği  ele alıyor.

“Amatör unsurların bulunduğu fotoğrafları topluyorum çünkü bir amatör hata yapmaya gerçekten açıktır.  Bazen profesyonellerde olan mükemmellik fikrinde değillerdir.”

 

Hataların üretim sonucundaki değeri…

“Her şeyin mükemmelliğe doğru gittiği bir dünyada yaşıyoruz: sahip olduğumuz bütün bigisayar programları, navigasyon sistemleri ve telefonlar, bütün bunlarla birinin hata yapması çok düşük bir olasılık. Bence, bazen üretim sürecinde kasıtlı  olarak hata yapmak veya hatayı görmek çok önemli- Fotoğraf, dizayn veya herhangi başka bir disiplinde kasten bir hata yapmak yapıcı bir işe yol açar.”

 

Başımızı ekranlarımızdan kaldırmanın önemi…

“Bir süredir insanlara, çoktandır imgesel ve vizüel bir rönesansta yaşadığımızı anlatmaya çalışıyorum. Günümüzde bir kişi öğle yemeğinden önce, 18.yy’da yaşamış bir kişinin bütün hayatı boyunca gördüğü görüntülerden (images) daha fazla şey görüyor. Görüntüleri fast-food tüketir gibi tüketiyoruz, ama aslında artık onlara gerçekten bakmıyoruz; geliyorlar, biz yutuyoruz ve yok oluyorlar. Ara verip, durup, bir şeylere bakmak, arkalarındaki hikayeyi görmek güzel. Ben her zaman bunları inceleyip daha farklı bir bağlamda gösteriyorum; bir kitapta, sergide. Böylece insanlar ikinci defa bakmış oluyorlar.”

construction mistake 1 

Mükemmelliğe fazla önem verenler için tavsiyesi…

“Mecazi olarak, şu an, genellikle gördüğünüz şeyler, sadece insanların ön bahçesi. Ön bahçenizde, sadece bitirdiğiniz şeyleri gösterirsiniz- bu sizin yaptığınız şeylere veya olduklarınıza bir pencere. Ama çoğu insan arka bahçelerine hiç gitmemiş, orada çalışmamıştır. Arka bahçe iç çamaşırlarınızla çıkıp dolaşabileceğiniz yer, sizi kimsenin görmediği: hata yaptığınız, her şeyi batırdığınız ve sonra da ön bahçenize getirebileceğiniz bir şey bulduğunuz bahçe. Kitapta bunu söylüyorum: düşünmek oldukça zor, ama hiç düşünmemek daha da zor. Kafanızdan bazı şeyleri atmalı ve birazcık daha çocuksu olmalısınız.”