Yapılan bir çalışma bebeğin dil öğrenmeye daha doğmadan annesinin sesini dinleyerek başladığını gösteriyor.

Dil öğrenme anne karnında, daha hamilelik döneminde başlıyor. Bir tıp dergisi olan ? Acta Pædiatrica ?da yayınlanmış olan ve bir İsveç-Amerikan işbirliğiyle gerçekleştirilmiş olan çalışma bebeklerin doğumdan sadece bir kaç saat sonra bile annelerinin konuştuğu dille yabancı bir dili ayırt edebildiklerini gösteriyor. Bu şaşırtıcı gözlem, bebeğin ana dilinin oluşmasının doğumdan çok daha önce başladığını göstermekte.

İşitme duyusu kronolojik olarak ilk gelişen duyu organımız. Hamileliğin 7. ayından itibaren daha henüz doğmamış küçük insanoğlunun kulağı tamamen işler halde oluyor. Tabi buda ona annesinin ve bir ölçüde etraftaki diğer insanların (baba, kardeşler, abiler ve ablalar) seslerini duyma ve tanıma ve hatta müziğe duyarlı olabilme imkanı tanıyor.

Bundan önce yapılmış olan çalışmalar, doğumdan sonraki ilk bir ay içerisinde bebeğin duyduğu bazı heceleri tanıdığını, öğrendiğini ve birbirinden ayırt edebildiğini göstermişti. Ancak bu öğrenme sürecinin doğum öncesi, anne karnından başladığına dair herhangi bir çalışma yoktu.

Bunu ispat etmek üzere, Amerika Birleşik Devletleri, Washington Eyaleti Takoma şehrinde bulunan Pasifik Luteryen Üniversitesi‘nden Profesör Christine Moon, İsveç Karolinska Enstitüsü‘nden Profesör Hugo Lagerkrantz (Stockholm) yarısı erkeklerden yarısı kızlardan oluşan 80 yeni doğana ( yaşları 7 ila 75 saat arasında değişen) kendi ana dillerinde ? ingilizce ve isveççe- ya da yabancı bir dilde sesler dinletirler.

Bu seslere gösterdikleri tepkiler bilgisayara bağlı emzikleri emme süreleri ölçülerek değerlendirilmiş. Gerek Tacoma gerekse Stockholm’de emzik emme süresinin yabancı seslere maruz kalan bebeklerde daha uzun olduğu görüldü. Oysa ana dilinde sesleri dinleyen bebeklerde emme süresinin çok daha kısa olduğu gözlendi.

Fransa’nın başkenti Paris’te ?La Pitié-Salpétrière? hastanesi klinik psikoloğu Francine Couëtoux-Jungman?Bu çalışma bir kez daha yeni doğanların beyinlerinin inaılmaz esnekliğini gösteriyor.? diye ifade ediyor. Birden fazla dile maruz kalan çocuklar konusuna da değiniyor Francine Couëtoux-Jungman. ?Evde birden fazla ?ana dil? konuşulması bebeğin zihinsel gelişimine faydalı görünse de, bazı sorunlar yaşanabiliyor, iki dili birden öğrenirken bir de bakıyorsunuzki çocuk anne ve babasının dışında kimsenin anlamadığı bir dil geliştirmiş, bu yüzden bazı yabancı ebeveynler belirli bir süre ana dillerin vazgeçip çocuğun topluma uyumunuda düşünerek fransızca konuşmayı tercih ediyorlar? diye ekliyor Couëtoux-Jungman.

kaynak : lefigaro.fr Sağlık haberleri