Buğra Haskan

 

Coca-Cola’nın CEO’su Muhatr Kent, genel olarak gazlı içeceklere ve özellikle de kendi markasına karşı başlatılan obezite “salgını”nı protesto eden kampanyalardan oldukça bunaldı. Atlantalı Grubun bir numaralı ismi artık karşı eyleme geçmeye karar verdi. Bu yüzden 18 Haziran’da Wall Street Journal’da yayınlanan bir söyleşide -tabiri caizse- masaya yumruğunu vurdu: “Obezite, çözümünü bulmak için üzerinde hepimizin çalışması gereken karmaşık bir sosyal sorundur.”

 

“Bize cephe almak çok basit”: Bu fikir 2008’de Coca-Cola Grubu’nun başına geçen Türk asıllı Amerikan iş adamını gittikçe rahatsız etmekte. Bu siyah-beyaz Robert de Niro filmlerindeki küçük lokanta patronlarını andıran 60 yaşındaki adam artık külahları değişmek üzere: “Bir tek maddeyi, bir tek ürün ya da ürün kategorisini obezite için mesul tutmak hem yanlış hem de haksızdır.”

 

Ve Muhtar Kent Wall Street Journal’ın Merkezine karşıtlarının sorularına canlı canlı yanıt vermek için biçilmiş bir kaftan olan bir söyleşiye katılmak üzere gitti: “Bizi hedef bellemek gayet kolay. Ama bilinmeli ki obezite, çözümünü bulmak için üzerinde hepimizin çalışması gereken karmaşık bir sosyal sorundur. İşte bu yüzden biz bulunduğumuz her ülkenin hükümetleriyle, iş dünyasıyla ve sivil toplum örgütleriyle aktif bir yaşamı destekleyici çalışmalarda bulunuyoruz.” Ve bu noktada ısrar ediyor: “Son dört-beş yıldır bizim grubumuz tarafından piyasaya sürülen ürünlerden 800’ü ya az kalorili ya da hiç kalorisiz.” Yani anlıyoruz ki, saldırılarına beslenme uzmanlarının ve diyetisyenlerin de desteğini alarak devam eden bazı siyasilere yeterli görünmese de şeker seviyesiyle ilgili bir çaba gösterilmiş.

 

Çünkü Muhtar Kent tarafından başlatılan karşı eylemin amacı pek de gizli değil: Dikkat çekmek, ama özellikle restoranlarda -ve dahası sinemalarda, fast-food dükkanlarında ve spor merkezlerinde- yarım litreden fazla şekerli içecek satışını yasaklayan New York valisi Michael Bloomberg’i sorguya tabi tutmak… Michael Bloomberg daha önce Amerika’da hiçbir şehirde görülmemiş bu uygulamayla New York’u ABD’yi kasıp kavuran obezite salgını karşısında bir direniş merkezi olarak yüceltmek adına kararında oldukça dik bir duruş sergiliyor.