Bildiğiniz gibi ünlü TIME dergisi editörleri 1927 yılından beri her sene ?Yılın Kişisi?ni seçiyor. Hutopia olarak tamamen objektif kriterlerle 2014 yılında kariyerlerinin zirvesine çıkmayı başarmış bireyleri değerlendirdik. Evet hepsi çok zengin, çoğunluğu tüm dünyada tanınıyor ama bizim kriterimiz çok çalışkan olmaları, kendilerine koydukları hedeflerden asla şaşmadan pes etmeden ilerliyor olmaları idi.

İster oyuncu, ister şarkıcı-sporcu-bilim insanı-politikacı olsun aşağıda adı geçenler 2014 yılında hiç prestij kaybetmedi aksine hayran kitlelerini ya da onlara saygı duyan kitleler sayıca sürekli arttı. Belkide en önemlisi kendilerine kişisel sempati duymayan fikirlerine katılmayanlar bile onlara saygı duydu. Bu listede olmalarının esas sebebi olmasa da pek çoğu 2014’te epey bir para kazandılar ve 2015 yılında da kendilerinden daha çok bahsettirecekler gibi görünüyorlar. Hepsi çok sofistike, hepsi çok eklektik. İşte size Hutopia editoryalden 2014 yılının en sucessfull, en başarılı en etkili insanları.

JAY Z

Asıl adı Shawn Corey Carter olan Jay Z sadece bir müzisyen ya da Rap’çi değil, bir işadamı, yatırımcı ve yapımcı. 2014 yılında Jay-Z’den çok bahsedilmiş olmasının bir nedenide şarkıcı eşi Beyoncé’den boşanacağına dair dedikodulardı. Bu dedikodular şarkıcının çok başarılı bir 2014 yılı geçirdiği gerçeğini değiştirmiyor.

ABD’de yirmi altı milyondan fazla albüm satan ve çeşitli Grammy ödülü sahibi Jay-Z, Justin Timberlake ile gerçekleştirmiş olduğu turneden hemen sonra karısı Beyoncé ile ?OnThe Run Tour? turnsine çıktı. Turbe tüm zamanların en ?bereketli? turnelerinden biri oldu. Kişisel serverti 520 milyon doların üzerinde olduğu tahmin ediken Jay-Z’nin işleri tıkırında ve her an emekliye ayrılabilir. Hayranları sabırsızlıkla 2015’te yeni bir albüm bekliyorlar Jay-Z’den.

BENEDICT CUMBERBATCH

İngiliz aktör Benedict Cumberbatch kelimenin tam anlamıyla 2014 yılının ?kazananı?. ?Sherlock? dizisiyle gönüllere taht kuran çeşitli ödüller alan oyuncuyu ?The Imitation Game?, ?The Hobbit? filmlerinde izlemeniz mümkün ayrıca Dreamworks’un animasyon filmi ?Penguins of Madagascar?a sesiyle dahil oldu. Marvel’la anlaşan Benedict Cumberbatch’ı Doctor Strange karakterinde izleyeceğiz yakında.

 

GERARD BUTLER

İskoçyalı aktör Gerard Butler son birkaç yıl sessiz kalmıştı. Bu sene ?sessizliğini? How to train your Dragons 2 -ilki 2010’da gösterime girmiş olan filmin devamı olduğu ismindende anlaşılan- adlı animasyon filminde ana karakteri seslendirmesiyle bozdu.

Glasgow Üniversitesi’nde Hukuk okumuş, aslen avukat olan Gerard Butler, bir süredir ekranlardan uzak kalmış olmasına rağmen ?Hugo Boss? erkek giyim markasının yeni yüzü oldu. Kendine has bir karizması olan Butler, iri cüssesi, kirli sakallarıyla ve serserivari gülüşüyle ama ve ?yumuşacık kalbiyle (p.s. I Love You) kadınların sevgilisi. Kimilerine göre Sean Connery’nin varisi.

Bir röportajında çalıştığı avukatlık şirketinden kovulmuş olmasının hayatında başına gelebilecek en harika şey olduğunu, kovulmasaydı hayali olan oyunculuğa ?full time? mesai asla ayıramayacağını söyleyen Butler ilk profesyonel oyunculuk işini Danny Boyle’un Trainspotting filminini tiyatroya adaptasyonunda oynayarak yapıyor. Butler gerçekten işini biliyor ve kariyeri halen tırmanışta.

 

XAVIER DOLAN

29 Haziran 2014 Pazar günü İstiklal Caddesinde gerçekleşmiş olan Onur yürüyüşünde, özellikle Galatasaray Lisesinin önünde bir grup gencin elindeki Xavier Dolan’ın askerleriyiz pankartı gözden kaçmamıştı. Bir kameramanın çekim yaparken ?kim ulan bu Xavier Nolan?? dediğini yanındakininde ?İnception’ı çeken adam? diye cevap verdiğine şahit olmuştuk.

Biz Quebec, Montreal doğumlu Xavier Dolan’ı hem yönetip hem oynadığı yarı otobiyografik olan ilk filmi ?Jai tué ma mère? –Annemi öldürdüm– filmiyle tanıyıp çok sevmiştik. Eşcinsel olduğunu gizlemeyen Dolan’da deyim yerindeyse ?şeytan tüyü? var ve kendisini sevmeyen yok.

Sinemanın yeni dahi çocuğu daha sadece 25 yaşındaki bu Kanadalı yönetmen zirveye giden yolda emin adımlarla ilerliyor. Nuri Bilge Ceylan’ın görüntüleri mükemmel ancak çok fazla akademik ve iç karartıcı “Kış Uykusu” filminin Altın Palmiye ödülünü aldığı Cannes film festivalinde, Xavier Nolan “Mommy” filmiyle jüri özel ödülü almıştı. Film Kanada’yı en iyi yabancı film oskarında temsil edecek. Bu melekvari gülüşlü genç kanadalı sinemacının tüm dünyada çok sağlam bir hayran kitlesi çoktan oluştu bile. 2015 yılından kendisinden çok söz edilecek.

 

GEORGE CLOONEY

Avukat Amal Alamuddin ile yapmış olduğu evlilik 2014 yılının en medyatik en “glamour” evliliğiydi. Venedik’te gerçekleşen düğün tüm dünyada magazin basınının ana malzemesi olmuştu. George Clooney gündemde olmayı sadece sansasyonel evliliğine borçlu değil. Pek çok amerikan vatandaşı George Clooney’nin ABD başkanı olmasını bekliyor. Politik tavrını ortaya koyan, insani yardım konusunda son derece duyarlı aktörün Barack Obama’dan sonraki ABD Devlet başkanı olabileceği dedikoduları Birkaç aydan beri gündemde. Kesin olan bir şey var o da Clooney’nin kariyerinin zirvesinde olduğu. Türk sinemasının en önemli aktörlerinden Ayhan Işık’a benzerliğiyle de dikkat çeken Clooney -Ayhan Işık’ın kendisinin biyolojik babası olduğuna dair çok ciddi iddialar bile var ? vizyona girmeyi bekleyen ?Monuments Men? ve ?Tomorrowland? filmlerini sabırsızlıkla bekliyoruz.

George Clooney Ayhan Işık Benzerliği

 

MATTHEW MCCONAUGHEY

2014 senesi Matthew Mcconaughey (makkonagi diye okunur) için son derece verimli geçti. Oskar, Golden Globe, Screen Actors Guild Award.. Liste uzun, bir oyuncunun alabileceği ne ödül varsa hepsini sildi süpürdü Mcconaughey. Kendisine Oskarı getiren rolü için (Dallas Buyers Club) 40-50 kilo vermiş kelimenin tam anlamıyla ?bir deri, bir kemik kalmıştı? aids’e yakalanmış maço, homofobik üçkağıtçının insani dönüşümünü anlatan bu olağanüstü filmde. Gerek ?True Detective? dizisinde gerekse Christopher Nolan’ın son filmi ?İnterstellar?da oyunculuğunu konuşturmaya devam ediyor. Yıllarca romantik komedilerde rol alan oyuncu 2014 yılında sinema tarihine adını altın harflerle yazdırmış bulunuyor. Hutopia editorial board’a göre Matthew Mcconaughey 2014’ün kuşkusuz en başarılı isimlerinden.

 

PHARELL WILLIAMS

Pharell Williams pek çok müzisyenin bütün bir kariyere sığdırabildiği başarıları sadece 2014’te gerçekleştirdi! Onu önce Daft Punk’ın ?Get Lucky? şarkısında dinledik. Dinleye dinleye bitiremedik. Hemen ardından solo albümü ?G I R L?ü çıkardı. Albümde yer alan ?Happy? şarkısı 7’den 70’e herkesin dilinde. Hatta 7 yaşın altında çocuklar bile ?happy ? şarkısıyla tepiniyorlar. Albümün tamamını dinlediğinizde en az ?happy? kadar ses getirebilecek daha pek çok single barındırdığını fark ediyorsunuz. “Happy” şarkısı tüm dünyada sahne alan müzisyenlerin en çok cover’ladığı şarkılardan biri oldu. Bu sene ayrıca Pharell ?The voice? programının amerikan versiyonunda şarkıcı koçu olacak. ?The Voice? da ne diyorsanız ?O ses Türkiye? nin amerikan versiyonu diyelim.

Müzik dehası John Butler’ın grubu “John Butler Trio”nun muhteşem “HAPPY” versiyonu:

ZLATAN IBRAHIMOVIC

İsveç futbolunun medarıiftiharı. Fransız futbol takımı Paris Saint Germain’in (PSG) herşeyi. Zlatan’ın transferinden sonra PSG takımının stadı Parc des Princes hınca hınç dolmaya başladı. PSG’nin maçı olduğu gün 9 numaralı metro hattı PSG takımının taraftarlarıyla dolmaya başladı.

Bu 1.95’lik dev adam kimilerine göre dünyanın en iyi golcüsü. Futbolun eskisi kadar seyirci çekmeyi bir dönemde seyircileri stadlara çeken, özelliklede kadınların futbolu sevmesine sebep olan, İsveç milli takım kaptanı, 2012 yılında The Guardian’a göre dünyanın en iyi 100 futbolcusu arasında 5. sırada görünen karizmatik bir kişilik. Türk televizyonlarında futbol yorumcusu olsaydık muhtemelen ?şarap gibi, yıllandıkça futbolu daha çok keyif veriyor? diyebileceğimiz -gerçi günümüzde alkol üzerinden uygulanan sansür buna izin vermezdi- Zlatan, futbolculardanda entelektüel ve filozof kişiliklerin çıkabileceğini bize ispatlıyor. Orijinal adı ?jag är zlatan? (Ben, Zlatan) adlı biyografisi İsveç’te uzun bir süre çok satan kitaplar listesinin başındaydı. Müthiş aforizmalar ve cesur açıklamalar içeren biyografi sadece futbolcunun hayranlarına yönelik değil, kişisel gelişim konusuna kafa yoran herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap.

Saha dışında da Zlatan’ı takip etmek ayrı bir zevk. Röportajlarda ?hazır cevap?lılığını bilen spor muhabirleri onu terletecek soru sormaya bayılıyorlar, biz ise Zlatan’ın muhabirlere uyguladığı ?orantısız zeka?ya. İşte bir kaç örnek:

2014 Brezilya Dünya Kupası finallerinde ülkesi İsveç elenince muhabir arkadaş kendisine Brezilya’ya kupayı izlemeye gidip gitmeyeceğini soruyor.

Zlatan’ın cevabı : ?bensiz bir dünya kupası setredilmeye değmez?

Bir başka muhabir eşine doğum günü için ne alacağını soruyor.

Cevap: ?Hiçbir şey tabiki, onun zaten Zlatan’ı var.?

İtalya’da spor muhabiri bir hanımefendi kendisine gay olup olmadığını sorar. Atarlanmasını beklersiniz Zlatan abinin ama yanılıyorsunuz.

Cevap: ?Bu soruya cevap vermek için seni evime davet etmek isterim, lütfen kızkardeşinide getir.?

Çocukluk hayali Barselona’dan ayrılmak zorunda kalmış olsa bile -biraz Messi yüzünden- karizmanın şahı Guardiola karşısında diklenmeden dik durmasını bilmiş Zlatan PSG’de olgunluk dönemi yaşıyor. Emekliliği şimdilik düşünmüyor. Şimdilik pek mümkün görünmesede günün birinde belki ?üç büyüklerden? birinde oynamayı kabul ederde ruhunu ve seyircisini kaybetmiş türk futboluna heyecan getirir Bosna Hersek göçmeni İsveç vatandaşı Zlatan brahimoviç.

 

REED HASTINGS

Netflix’in kurucusu ve CEO’su. Bir online DVD kiralama servisi olan Netflix yapmış olduğu zekice manevralar sayesinde diğer rakiplerinin arasından sıyrılmayı başardı. 2013’te servetinin yaklaşık 840 milyon dolar olduğu tahmin edilen Reed Hastings servetine servet katmaya devam ediyor. Mart 2014’te 50 milyon kayıtlı müşterisi olan Netflix Fransa’da hizmet vermeye başladıktan sadece birkaç hafta sonra 100.000 aboneye ulaştı. Netflix artık bir film kiralama ve streaming şirketi olmayı geride bırakarak ciddi ciddi internet televizyonu olma yolunda ilerliyor. Yayın haklarını ?hbo? dan almış oldukları ?Orange is the New Black?, ?House of Cards? adlı diziler üyelerini ziyade mutlu ediyor. Stanford mezunu Reed Hastings 2014’ün kuşkusuz en başarılı iş adamı.

ALAIN CARPENTIER

Fransız kardiyolog Alain Crapentier gelecek yüzyılların tıbbının kurucusu olarak görülüyor. Geçici değil kalıcı yapay kalpler üzerine çalışan Carpentier’nin geliştirmiş olduğu ?Carmat? yapay kalp kalp nakli bekleyen hastaların umudu. Uluslar arası pek çok ödülü olan Dr. Carpentier ülkesi Fransa’da bu sene ?şövalye? ünvanı verildi. Crapentier önümüzdeki yıllarda Nobel Tıp ödülüne yakın bir isim.

 

JOSHUA WONG

17 yaşında bir öğrenci olan Joshua Wong, Çin hükümetinin, Hong Kong?da 2017?de ilk kez yapılacak liderlik seçimine katılacak adayları inceleme ve seçimlere kısıtlama getirme planlarını hedef alan protestoların lideri olarak öne çıktı.Sosyal medyada bir fenomen oldu. ?Şemsiye Devrimi? ya da ?Occupy Central? adı altında sosyal medyadan takip ettiğimiz ve 100.000’lerin sokaklara dökülmüş olduğu protesto gösterileri sırasında 78 kişiyle birlikte gözaltına alındığında Google’dan herkes onun adını aratıyordu tüm dünyada. Joshua Wong yaratıcısı olduğu mobil yugulama FireChat göstericilerin eylemler esnasında en çok kullandığı uygulama oldu.

Daha hneüz 14 yaşındayken bile Wong sokaklarda öğrenci arkadaşlarıyla panzerlerin önündeydi. ülkesinde lise müfredatında okumak zorunda bırakıldığı ?Ahlâk Bilgisi? ve ?Milli Güvenlik? derslerini protesto ediyordu. Yok satan kitabı ?Ben bir Kahraman değilim? kitabının batı dilleri ve dilimize çevrilmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.

Pekin yanlısı Hong Kong gazetelerinin ?ABD maşası? eleştirilerine hedef olan Wong, hükümete karşı bir muhalefetin sembolü olmasının yanında, anti-milliyetçi eğitimin de bir sembolü olarak kabul ediliyor.

 

COREY GRIFFIN

Söz konusu eğer bir ?sosyal sorumluluk projesi? ise Corey Griffin, ?Ice Bucket Challenge? -Buzlu Kova- kampanyasının yaratıcısı dünyada tüm üniversitelerde ders olarak okutulacaktır artık. ?ALS? hastalığına dikkat çekmek için yapılmış çok anlamlı bir proje ?Ice Bucket Challenge?. Corey Griffin’in basit ama dahiyane ve tüm dünyada çok kısa bir sürede sosyal medya sayesinde yayılan fikri kısaca şöyleydi: buz dolu bir kovayı kafanızdan aşağıya geçiriyorsunuz ve ve sosyal medya aracılığıyla istediğiniz kişiyi bu ?challenge?a davet ediyorsunuz. Davet ettiğiniz kişi buz dolu kovayı kafasından geçirmeye cesaret edemiyorsa ALS derneğine bağış yapıyor ya da hem kovayı kafasından geçiriyor hem de bağış yapıyor tabi bunu yaparken kendiside bir başkasını ?challenge?a davet ediyor. Tüm zamanların en iyi sosyal sorumluluk kampanyası pazarlaması, katılımı en yüksek challenge’ı olan ?Ice Bucket Challenge? ülkemizde biraz ?sulanmış? ve magazin malzemesi yapılmış olsa da, Vehbi Koç’un kızı ve Koç holding yönetim kurulu başkan vekili olan Suna Kıraç’ın hastalığı olarak bilinen ALS hastalığı hakkında basında haberler çıkmasını sağlamış hastalığa biraz olsun dikkat çekmeyi başarmıştır.

Buzlu kova kampanyasının yaratıcısı Corey Griffin ne yazıkki bu sene Ağustos ayında geçirmiş olduğu talihsiz bir kaza sonucunda yaşamını yitirmiştir. Corey Griffin’in ölümünün ardından yazar Tuna Kiremitçi çok güzel bir yazı yazmıştı:

https://eksisozluk.com/corey-griffin–4515343

 

JEAN TIROLE

Medyatik olmaya ve sahne ışıklarına alışkın olmayan fransız ekonomist Jean Tirole 2014 Nobel Ekonomi Ödülünün sahibi. Nobel ekonomi ödülü regülasyon ekonomisi alanında yapmış olduğu çalışmalar nedeniyle Fransız iktisatçı ekonomist Jean Tirole’e verildi. Tirole, adaylar arasındaki en düşük olasılık olmasına rağmen Nobel’i alan isim oldu. Tirole’e bu ödülü getiren de aslında 2008 finansal piyasalar krizi oldu. Çünkü 2008’de, ABD’nin krize yakalanmasının temel nedeni, etkin regülasyon eksikliği idi. Aksine, Türkiye gibi bazı ülkelerin bu tür bir krize yakalanmamasının nedeni de etkili bir regülasyon politikası gütmüş olmalarıydı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Rekabet Kurumu (RK) -henüz daha siyaseten bağımsızken- kayda değer bir iş çıkarmışlardı. Bununla birlikte, hem Nobel Komitesi, hem de Tirole’ün açıklamaları, ödülün, sadece piyasa gücü üzerine yapmış olduğu regülasyon çalışmaları nedeniyle Tirole’e verildiğini gösteriyor. Bu şu anlama geliyor. Kararın verilmesinde her ne kadar 2008 krizi ve finansal piyasalar regülasyonu etkili olsa da aslında ödül, doğrudan regülasyon ekonomisine verildi. Yani, eğer 2008 krizi, finansal piyasalarda değil de regülasyon eksikliği nedeniyle enerji piyasalarında ortaya çıksaydı, çok muhtemelen ödülü, MİT’ten Paul Joskow’a yine aynı gerekçeyle vereceklerdi.