Alman kanunları Nazi döneminde vatandaşlıktan çıkarılmış yahudilerin soyundan gelenlere başvurdukları takdirde Alman vatandaşlığını veriyor.

Edward Hadas 61 yaşında, aslen amerikan vatandaşı sonradan İngiliz vatandaşlığına geçmiş. Ataları zamanında Nazi Almanya’sında yahudi soykırımından kaçmış. Alman vatandaşlığı başvurusu bir kaç hafta önce kabul edilmiş. İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden referandumla ayrılmasından sonra, İngiltere’nin başkenti Londra’daki Alman Büyükelçiliği’ne vatandaşlık için başvurularda “patlama” olmuş. İngiltere Jahudi Göçmenler Derneği (AJR) başkanı Michael Newman basına yaptığı açıklamada şöyle söylüyor: “bunun mümkün olduğunu bilmiyordum bile. Referandumdan hemen sonra dernek üyelerinden biri beni arayıp başvurunun nasıl yapılacağını soruyordu. Ben de hemen Alman Büyükelçiliğini aradım.”

Artık Avrupa’lı olmama fikri çok korkunç

Alman Anayasası’nın 116. maddesinin 2. paragrafı, ataları Nazi rejiminde vatandaşlıktan çıkarılmış bireylerin alman pasaportu talep etmesine imkan sağlıyor. Bunun için koşullar oldukça basit, önemli olan başvuru yapacak olanların atalarının Almanya’dan kaçtığını -yahudi olsun olmasın- mümkün olduğu kadar çok dokümanla belgelemesi. Londra’daki Alman Büyükelçiliği’nden elde edilen rakamlara göre geçmişte her sene ortalama 25 başvuru yapılırken, 24 Haziran 2016’dan beri yani referandumda İngiliz halkının AB’den ayrılma kararı almasından sonra, toplam 650 başvuru olmuş.

“Jahudi Göçmenler Derneği (AJR) 1941 yılında Londra’da kurulmuş. II. Dünya Savaşı başladığında göçmenler bir yıl boyunca İngiltere’de bir yere kapatılmış. Serbest bırakıldıklarında yeni gelecek göçmenlere destek olma amaçlı derneği kurmuşlar. ” diye anlatıyor Michael Newman. Bugün ise ikinci ve üçüncü kuşak tekrar Almanya ile bağ kurmak istiyorlar. Ve ekliyor “genç kuşaklar için artık Avrupa’ya ait olmama fikri korkunç geliyor.”

Michael Newman’ın kendiside başvuru yapanlar arasında. Kendisinden istenen evrakları tamamlamakla meşgul. “Pek çoğu için, bu süreç kendi kişisel tarihi ile yüzleşmek için bir fırsat, bir kesim için referandum sonucunu ve ingiliz hükümetini protesto etme amaçlı politik bir hareket, bazen ikiside.”

Finansal analiz uzmanı ve bir gazetede ekonomi yazarı olan Edward Hadas alman pasaportunu Aralık ayında alabilmiş. Başvurusunu Haziran ayında, referandumdan hemen önce yapmış. “Buna beni karım teşvik etti, referandumda Brexit’in kazanacağını düşünüyordu” diyor Edward. Edward’ın annesi yahudi bir alman vatandaşıymış. 1938 yılında, 7 yaşındayken New York’a gelmiş. Edward bundan tam 20 yıl sonra 1958 yılında doğmuş. Annesi Almanya’ya asla dönmek, anavatanını ziyaret etmek istememiş. Oysa büyükanne ve büyükbabası Almanya’ya defalarca seyahat etmiş, savaş öncesinden eski arkadaşlarını bile bulmuşlar.

Edward entellektüel bir ailede “laik” bir yahudi olarak yetişmiş. Evlendikten sonrada Hristiyan olmaya karar vermiş. Tabi bu bambaşka bir hikaye. Gençlik yıllarını şöyle anlatıyor Edward:
“Columbia Üniversitesinde genç bir öğrenciyken, edebiyat klasiklerini keşfettim. Bu Avrupalı büyük yazarları okurken işte bu, benim ait olduğum kültür bu, diyordum kendime.. Avrupa’nın Amerika’nın aksine çok daha yaşanası bir yer olduğunu düşünen nadir insanlardan birisiydim.Doğu bloku ülkelerinin AB’ye dahil olması, Berlin duvarının çöküşü hayatımda unutamadığım anlardan.”

1992 yılından beri Londra’da yaşayan Edward Hadas için Brexit tam bir “hayal kırıklığı” olmuş. “İngiliz vatandaşlığına geçmem tamamen Avupa vatandaşı olmak istememdendi. Eşimle uzun zamandır emeklilik planları yapıyorduk. Emekli olup, Manş denizinin öbür tarafına geçip Avrupa kıtasını karış karış gezmeyi planlıyorduk. Alman Büyükelçiliği’ne başvuru yapmaya gittiğimde beni çok hoş karşıladılar. Sanki benim bu başvuruyu yapmış olmamdan mutlu olmuşlardı gibi hissettim.”
Başvurusundan 6 ay sonra Edward alman pasaportunu almaya gitmiş.
“Gurur duydum, sonunda geçmişimle yüzleşmiştim” diye ifade ediyor.