1989 yılının Ekim ayında bir Fransız bilim adamı, Berlin Teknik Üniversitesinde öğretim üyesi olan meslektaşı tarafından ?Batı Berlin?deki evinde misafir edilmektedir. 11 Ekim akşamı bu iki bilim adamının yemekte başlayan sohbette FRANSA-ALMANYA arasında siyasi ilişkilerin tarihsel boyutu, Avrupa?nın ve Avrupa Birliği?nin geleceği konuşulmuş ve ilerleyen saatlerde o ?malum? konuya gelinmişti. Birbirinden ayrı iki Almanya vardı, ve Berlin şehri soğuk savaşın sembolü olan Berlin Duvarı tarafından ikiye bölünmüştü. Alman Profesörün anlattıkları soğuk savaşın politik boyutu bir yana son derece hazindi. Bölünmüş aileler, eşini ve çocuklarını bir daha görememe pahasına özgürlük uğruna Batı Berlin?e kaçan bilim adamları, iki Berlin?i birbirinden ayıran sınır çizgisinden firar ederken son anda yakalananlar, tüm bunları anlatırken Berlin?in çok eski köklü bir ailesinden gelen profesör çok duygulanmıştı. Kendisini büyük bir dikkatle dinleyen Fransız meslektaşı muhtemelen profesörü teselli etmek arzusuyla ?umarım bir gün bu duvar yıkılır, iki Berlin ve iki Almanya birleşip tek bir ülke olabilirler? demişti. 10 ve 12 yaşlarında iki kız çocuğu babası olan Profesörün bu temenniye cevabı ?bu söylediklerinizi torunlarım görebilir mi emin değilim? olmuştu.

 

Bu konuşmadan yaklaşık tam bir ay sonra 9 Kasım 1989 akşamı soğuk savaşın sembolü haline gelmiş ve 13 Ağustos 1961?den beri şehri ikiye bölen Berlin Duvarı, Batı ve Doğu Berlin?li gençler tarafından tüm dünya kameraları önünde yıkılmış ve bu olaydan yaklaşık bir yıl sonra, 3 Ekim 1990?da iki Almanya resmen birleşmiştir.

Peki ama nasıl olmuştu da bir akademisyen kendi toplumu, kendi ülkesi hakkında bu kadar isabetsiz bir tahmin de bulunmuştu? Çok yakın bir zamanda duvarın yıkılacağını ve iki ülkenin birleşeceğini öngörememişti? Tahmin ediyorum Profesör sonrasında haklı çıkmamış olmasından dolayı son derece memnundu.

Duvarın yıkılacağını bir ay öncesinden kim biliyordu? Kim bilebilirdi? Dönemin Federal Almanya Cumhuriyeti (Batı Almanya) Başbakanı Helmut Kohl biliyor muydu acaba? Sadece duvarın yıkılması ve iki Almanya?nın birleşmesi mi? Duvarın yıkılması kimilerine göre ?ideolojilerin sonu? olarak yeni bir çağın başlangıcı şeklinde tanımlanıyordu.

Hepimiz bizi ?bekleyen? geleceği merak ediyoruz. Yarın, önümüzdeki hafta, önümüzdeki ay ve yıl, gelecek 10 yılın bize, ailemize, yaşadığımız şehre, ülkemize ve tüm insanlığa neler getireceği hakkında tahminler yürütüyoruz, temennilerde bulunuyoruz. Geleceği sadece beklemekle kalmayıp en azından bireysel hayatımızda onu şekillendirmeye çalışıyoruz. Gelecek, gelecek olmaktan çıkıp şimdiki zaman olduğunda, bazı beklentilerimizin gerçekleştiğini, bazı gelişmelerin tahminlerimizin çok dışında süreçler izlediğini görüyoruz.??Ülkelerin ve politik akımların geleceği hakkında doğru tahmin yapmak ve öngörüde bulunmak ne kadar zorsa, çok uzak olamayan bir gelecekte Bilim ve Teknolojinin İnsan ve gezegenimizdeki yaşam üzerinde ne gibi etkileri olabileceğini bugün kestirmek bir o kadar zor gibi görünüyor.

Bilim ve Teknolojinin İnsan türüne hizmet ettiği onu özgürleştirdiği, onu daha mutlu ve güvende?hissettirdiği bir gelecek hayal ediyoruz.??İşte bu yüzden ?Homo Sapiens? ?in ?H? harfini alıp sonuna hayal etmeyi sevdiğimizden dolayı biraz da ürkütücü bir yanı olan ?utopia? kelimesini koyduk. Ortaya ?Hutopia? çıktı.??Hutopia?mızı sizlerle paylaşmak, gelecekte de Dünyanın halen yaşanabilir, doğal kaynakları?tükenmemiş, yaşama ve yaşamın çeşitliliğine elverişli bir gezegen olarak görmek istiyoruz.

Esen kalın