LYS sonuçlarını beklerken, Üniversite tercihleri öğrencilerin zihnini meşgul eden en önemli konuydu. Yaptıkları veya yapacakları tercih ve tercihler gençlerin önümüzdeki 4 ? 5 yılını geçirecekleri bölüm-fakülte-üniversiteyi belirlemekle kalmayıp, önümüzdeki en azından 20 yıl boyunca yapacakları iş, çalışacakları işyeri, gelir düzeylerini, sosyal ?network? lerini,  kim bilir belki de seçecekleri eş konusunda bile belirleyici olacağını söyleyebiliriz.
LYS sonuçlarını nihayet açıklandı. Artık öğrenciler puanlarını öğrendiklerine göre, gerçekçi, ayakları yere basan kariyer planları yapabilecekler. Oysa puanlar açıklanmadığı sürece herkes her istediği kariyer planını yapmakta, herkes her istediği ?rüyayı? görme özgürlüğüne sahipti.
Puanların açıklanması kimileri için ?rüyalarının gerçekleşmesi? anlamına gelse de, kimileri için ise hayal dünyasından ayrılıp acı gerçeklerle yüzleşme süreci oldu.  Bu arada puanların açıklanması kendi başına bir son değil. Belki de esas zorlu süreç puanların açıklanması ile başladı. Öğrenciler ve aileleri, elde edilen puanı en iyi şekilde değerlendirmek, alınan puanla gidilebilecek en iyi bölüm-fakülte-üniversiteye gitmeyi hedeflemekteler. Bazı öğrenciler ?açıkta kalma? korkusuyla, ?garantili? tercihler yapacak, bazıları ise ?risk faktörünü? kullanıp, puanı yetmiyor görünen tercihlerde yapacak.

 
Kalbinin sesini dinle
Tercih yaparken beynimizde ne gibi kimyasal reaksiyonlar gerçekleşiyor? Tercihleri nelere göre yapıyor öğrenciler? Büyük şehirlerde yaşama arzusu, yaşadığı şehirden uzaklara gitmeme isteği, iyi bir iş ve dolgun bir maaş beklentisi, ekonomik özgürlüğünü bir an önce elde etme beklentisi, iyi bir üniversite ?ortamı? beklentisi, farklı bir şehre gidip ailen bir müddet uzaklaşabilme ve özgür bir yaşam sürebilme isteği, aile büyüklerinin kendisiyle gurur duyabilmesi ve kim bilir belki de en önemlisi iyi bir gelecek ?mikrofon uzattığımız? gençlerin bizimle paylaştıkları başlıca tercih kriterleri olarak karşımıza çıkıyor.
Öğrenci tercih ettiği alanda en iyi eğitimi hangi üniversite de alabilir? Devlet Üniversitesi mi yoksa Vakıf Üniversiteleri mi? Öğrencinin aldığı puan İstanbul?da bir devlet üniversitesine gitmesine imkan tanıyor, aynı puanla Vakıf Üniversitesinde burslu ve ?son derece cazip koşullarda? okuma şansı var. Bu durumda tercihini neye göre yapacak? Genel olarak bu soruya cevap :?Akademik Kadro çok önemli? oluyor. Gerçekten akademik kadro çok önemli mi? Ülkemizde, genelleme yapmaktan kaçınmalı biliyorum, akademik ünvanların yapılan bilimsel yayınlar, keşiflerden ziyade kişisel bağlantılar ve ahbap çavuş ilişkileri sayesinde elde edilebildiğini göz önünde bulundurursak, Üniversite tercihinde Akademik kadrodan önce  , tercih edilen üniversitenin adının uluslararası arenada ne kadar geçtiği ve ne kadar prestijli olduğu büyük önem taşımakta.
Yeni bir hayat
Bugünden itibaren tercih yapacak öğrencilerin, ister şimdiye kadar yaşamış olduğu şehir isterse şehir dışı olsun, ister aileleriyle yaşamaya devam etsinler isterse tek başlarına yaşayacak olsunlar, ?yepyeni bir hayata? başlayacaklarının bilincinde olmaları lazım.
Her şeyden önce daha ?özgür? olacaklarını bilmeleri gerekmekte. Şimdiye kadar ki okul yaşantılarında uymak zorunda oldukları ?kılık ve kıyafet ? yönetmeliği artık onları ilgilendirmeyecek. Artık üniforma giymek zorunda olmayan bu gençleri ?bugün ne giysem acaba?? endişesi bekliyor olacak. Bununla beraber, amfide ders dinlerken not alıp almamaları, vize veya finallere çalışıp çalışmamaları ve hatta bir ölçüde almak zorunda oldukları derslere girip girmemeleri bile hiç kimsenin umurunda -aileleri hariç- olmayacak artık.
Şimdi ne yapmalı? Doktor mu olmalıyım yoksa Mühendis mi? Moleküler Biyoloji mi okumalıyım yoksa Turizm-Otelcilik mi? Hukuk mu yoksa İktisat mı? Bu soruların cevabını öğrencilerin tercihlerinde yardımcı olacak rehber öğretmen ve eğitimcilerin verebileceğini zannetmiyorum.
Her ne kadar gelecekle ilgili tercihlerimizi ?doğru? ya da ?yanlış? diye ayırt etmek doğru olmasa da, kendi geleceğimizi düşünerek verdiğimiz tercihlerin ne kadarının ?doğru? ne kadarının ?yanlış? olduğunu bize yine gelecek söyleyecektir.
Gelecek bize bu cevabı gelecek olmaktan çıkıp ?bugün? olduğunda verecek.

Tercihlerinizi yaparken aklınızda bulundurmanız gereken tek gerçek :
Geleceğin, bugünden onun için hazırlananlara ait olduğu.