İsviçreli tenisçi Roger Federer geçtiğimiz günlerde Wimbeldon Tenis Turnuvası finalinde hırvat Marin Cilic’i 6-3, 6-1, 6-4’lük setlerle yenerek bu turnuvayı 8. defa kazanan ilk oyuncu olarak tarihe geçti. Ama zaten Federer bugüne kadar ki tüm başarılarıyla çoktan tarih yazmıştı.

Evet Federer’in finaldeki rakibi Cilic en iyi gününde değildi ve bunu herkes biliyordu. Sol ayağındaki sorun onu zorluyordu ve onun yapabileceğinin en iyisini yapmasını engelliyordu. Ancak Roger Federer bu sene en başından beri Wimbeldon’a kazanmaya gelmişti ve formunun zirvesinde bir Cilic bile onu durduramayacaktı.

“Wimbeldon benim her zaman favorim oldu, benim hayran olduğum oyuncular, idollerim hep bu sahada oynadı ve kazandı. Onları örnek alarak en iyisi olmayı başardım. Burada 8. defa bu kuoayı kaldırmak benim için çok özel bir an” diyordu Federer büyük bir soğukkanlılıkla ve yüzündeki o mahçup çocuk gülümsemesiyle. Oysa az önce, “match point”inden hemen sonra onu izleyen ailesine bakarak gözyaşlarına boğuluyordu ekselans.

Federer’in bu son zaferi hakkında en dikkat çekici yorumu bir dönem dünya klamanında 17.liğe kadar yükselmiş olan eski tenis oyuncusu Fabrice Santoro (fransız) yapıyor:

“Ortada şöyle bir durum vardı, Roger bundan tam bir yıl önce dizinden sakatlık geçirmişti. Tercih yapması gerekiyordu. Ya o durumda oynamaya devam edip kapasitesinin %70-%80 ile oynamaya devam edip, zaten 35 yaşında olduğundan, gidebildiği yere kadar gidecekti. Sonrasında çoktan hak etmiş olduğu emekliliğinin tadını çıkaracaktı. Ya da – beni 6 ay boyunca kortlarda göremeyecesiniz ama sonrasında daha güçlü olarak dönücem ve yeni bir GRAND ŞLEM daha kazanıcam- diyecekti.

Oyuncuların %99’u birinci seçeneği tercih ederdi. Ama o tam tersini yaptı.”

Yaşayan Efsane

Dünya Tenisinin önemli isimlerinden Boris Becker BBC’ye verdiği röportajda rekabetin bu kadar yğun olduğu Tenis dünyasında Federer’in ardı ardına kırdığı rekorları tarif edebilecek sıfat bulamadığını ifade ediyor.

“Turnuvadaki herkes ondan daha genç ama o bir şekilde rakiplerini yenmeyi başarıyor, toprak zemin hariç onu herhangi bir zeminde yenmek imkansız, ne zaman duracak merak ediyorum!”

Roger Federer’in Wimbeldon turnuvasını kazanan en “yaşlı” tenisçi olduğunu hatırlatalım. Federer, nam-ı diğer “ekselans” tenisin yaşayan efsanesi ve herkes ona hayran.

Geri dönebilmek

Kuşkusuz tenis sporunda bir yerlere gelebilmek içim çok ama çok çalışmak gerekiyor. Federer kesinlikle çok özel biri, onun uzaydan gelmiş olduğunu düşünenler bile var. Ve anlaşılan hikaye daha henüz bitmedi. Elinde Kupa Wimbeldon merkez korttan (Center Court) ayrılmadan önce “ağzındaki baklayı” çıkarıveriyor:

“Bunun burada, Wimbeldon’daki son maçım olmamasını ümit ediyorum, seneye tekrar buraya gelip ünvanımı korumak istiyorum.” diye ifade ediyor gelecekteki hedeflerini.

Ekselans bu son zaferiyle dünya sıralamasında tekrar 3.lüğe yerleşiyor.

Ama anlaşılan onun esas hedefi tekrar birinci sıraya yükselip “zirvede bırakmak”.