Gaye Su Akyol’u tanır mısınız? Güzel bir yüz, güzel bir ses ve güzel bir isim.  Ülkemizde onu tanıyan sayısı az. Tanıyanları ikiye ayırabiliriz:

1/ az sayıda, sadık ve onun çok özel biri olduğunu düşünen bir güruh

2/ yine az sayıda ama Gaye Su Akyol’a hayranlık beskeyenlere düşman olan (kadıköy tayfası, cihangir kadıköy loca timi), sanatçının “overrated” olduğunu düşünen bir başka güruh.

Onu sevenlerin “Sıla” sever hatta “Yasemin Mori” sever olmadıklarını düşünebiliriz. Gaye Su Akyol’u Kral TV ya da PowerTürk izleyerek tanıyamazsınız orası kesin.

Bizim vurgulamak istediğimiz burada adı geçen diğer sanatçıları bilemeyiz ama Gaye Su Akyol müziği ile başta Avrupa ülkeleri olmak üzere yabancı basının dikkatini çekmiş bulunuyor. Özellikle fransız basını Gaye Su Akyol’un festivallerdeki performansını yere göğe sığdıramıyor. Gaye Su Akyol sayesinde fransız müzikseverlerin alternatif türk sanatçılara merakı artış gösteriyor. Sol görüşlü gençlere hitap eden haftalık fransız dergisi Les Inrockuptibles Gaye Su Akyol’dan büyük bir hayranlıkla şu şekilde bahsediyor:

“Hologram İmparatorluğu” albümünün kapağına baktığımızda kendisinin uzaylı olduğunu düşünebilirsiniz. Ama değil, ressam-şarkıcı Gaye Su Akyol doğma büyüme İstanbul’lu. Albümdeki Doğu-Batı sentezi bizim batılı kulaklarımıza son derece egzotik geliyor. Gaye Su Akyol’un müziği bizi İstanbul’a seyahate çıkarıyor. Türk sanatçı bir kartpostaldan daha fazlasını vaad ediyor.

Sesi Grace Slick’in(Jefferson Airplane solisti) sesini andırıyor sonradan şarkıcı olma ressam Gaye Su Akyol’un. Kültürleri karıştırmaya bayıldığı anlaşılıyor. Hem Nirvana hem vatandaşı Selda Bağcan’ın çok etkisinde kalmış olduğu belli. Sözlerini anlamıyor olsakda, “Berduş” taki groove, “Eski Tüfek” şarkısındaki şehvet, şarkıcının Fransa’daki hayran sayısını arttırmasında çok etkili oluyor(…)