Robin Miriam Carlsson, sahne adıyla Robyn, 12 Haziran 1979 Stockholm doğumlu. Şöhreti 90’lı yılların sonlarında ?Show me Love?, ?Do You Know(what it takes)? şarkılarıyla önce anavatanı İsveç’te, sonrasında Hollanda, İngiltere ve Amerika’da yakalıyor.

 

 

Şarkıcının üne kavuşma hikayesi pek çok filme konu olabilecek cinsten. 90’lı yılların başında bir diğer İsveçli şarkıcı Meja ve grubu bir okulu ziyaret ediyorlar.

 (Bu aşamada Meja ismi size hitap etmiyorsa ve 25-26 yaşından büyükseniz şöyle söyleyelim:

“Its all about the money,
its all about the dum dum duh dee dum dum!”

Muhtemelen melodiyi mırıldanmaya başladınız, yaklaşık 10 yıl önce radyolarda sık sık çalardı bu şarkı. Evet bu şarkıyı o zamanlar söylemiş olan Meja’dan bahsediyoruz.)

 Meja ve grubu ziyaret ettikleri okulda bir müzik atölyesine katılıyorlar. Henüz daha bir lise öğrencisi olan Robyn’in performansından çok etkilenen Meja bu küçük kızın ailesiyle temasa geçiyor. Henüz daha 15 yaşında olan Robyn 1994 yılında ?You’ve Got That Something? ve ?Do you really want me? single’larını çıkarıyor. Bu 2 şarkı sonrasında 1997 çıkışlı ilk albüm ?Robyn is here? içinde yer alıyor. Yazının başında bahsetmiş olduğumuz single’lar ?Show me Love?, ?Do You Know(what it takes)? Amerika Birleşik Devletleri’nde ismini duyurmayı başarabiliyor. Aynı yıl dönemin en meşhur boysband’i olan Backstreet Boys’un Amerika Turnesinde ?ön grup? olarak çıkıyor. 2000’li yılların ortalarında da Madonna’nın Sticky&Sweet turnesinini Avrupa ayağında ön grup olarak çıkıyor.2010 yılında ise Amerikalı şarkıcı Kelis’le birlikte turneye çıkıyor.

Sanatçının sırasıyla ?My truth?(1999), ?Don’t Stop the Music?(2002), ?Robyn?(2007) ve ?Body Talk?(2010) albümleri son derece kaliteli çalışmalar. Elektro-pop, R&B ve New Age karışımı, ve yıllar sonra bile dinlendiğinde eskimemiş olduğunu fark edebileceğimiz çalışmalara imza atmış bulunuyor gerçek bir soprano olan Robyn. Üstelik bu müzik tarzını aslında son derece ?konformist? olan ABD’ye benimsetiyor. Muhtemelen kendisinden bir süre sonra piyasaya çıkacak olan Lykke li’ye ABD yolunu farkında olmadan Robyn açmış oluyor.

 

Robyn İsveç'te 7'den 77'ye herkesin sevgisini kazanmış bir sanatçı

 

Birlikte çalıştığı plak şirketi daha doğrusu yapımcı şirketlerle anlaşmazlığa giren Robyn  kendi şirketini ?Konnichiwa Records?u kuruyor. Buda onun yaptığı müzikte daha özgür olmasını sağlıyor.

 

Robyn artık kendisi ile özdeşleşmiş olan saç modelini pek değiştirmiyor

 

Robyn’in aradan yıllar geçsede büyük bir keyifle dinlenen başlıca single’ları arasında her notasında her beat’te İskandinav havasını alabileceğiniz:

Do you really want me

Show me love

don’t stop the music

Be Mine

Who’s that girl

With every Heartbeat

Handle me

Hang with me

Cal your girlfriend‘i sayabiliriz.

Sahnede müthiş bir enerjisi olan Robyn’i oradan oraya zıplarken izlemekten siz yoruluyorsunuz. Neredeyse herkesle göz teması kuruyor ve o ana kadar herkesin ihmal ettiği tekerlekli sandalyede oturan bedensel özürlü hayranlarını seyirciler arasında bizzat bulup onlarla ayrıca özel olarak ilgilenmesini sağlayan çok güzel bir kalbi var Robyn’in.

Şarkılarının hepsi birbirinden güzel ama biz özellikle ?Be Mine? şarkısının akustik versiyonunu ve ?Hang with me? şarkılarını öneriyoruz Robyn’i keşfetmek isteyenlere.

?Hang with me?şarkısında:

Will you tell me once again
How we’re gonna be just friends?
If you’re for real and not pretend
Then I guess you can hang with me*

(bana tekrar nasıl sadece arkadaş olabileceğimizi söyleyecek misin? samimiysen ve rol yapmıyorsan, o zaman sanırım benimle takılabilirsin) der Robyn.

 Editörün notu: Eğer Lykke Li’nin tarzını seviyorsanız, ülkemizde fazla tanınmayan Robyn’in müziğini seveceğinizi düşünüyoruz.